14 Aralık 2014 Pazar

ocak torunuyum ben...Allah aşkı bambaşka ...

Nedendir bilmem?  Herkesten farklı.. Allah sevgisiyle dolu yüreğim..
Her sabah okurum Yasinimi.. Ağlarım iki gözüm iki çeşme.. Babam rahmetliye çekmişim işte..
Biraz önce gittim Four Seasons Hotel'e. Muhteşem manzara. Deniz inanılmaz güzel. Sakin sessiz ortam. Gelenler nezih insanlar. Kalite akıyor her bir köşesinden..Önce oturdum sahildeki bankın birine. Kendi halinde güneşlenenler var elinde laptopu.
Daldı gözlerim denizin büyülü mavisine.. İçimde dolup dolup taşan bir ilahi.. Çoşkuyla söylüyor beynimle  yüreğim yarıştalar sanki..İnanılmaz güzellikte ruhum..Bir an bedenim ayrıldı sahilden..karıştı bulutlara.. ALLAH AŞKI bambaşka.
" Allahümme  salli ala seyyidina Muhammedin ve bil mükmihi ve ala alihi vesahbihi vesellim.."
Hem söyledim nağmesiyle hem gözyaşlarım sel oldu karıştı denize.
Ben hep böyleydim, rüyalarım da ilginçti her zaman.
Kalkar anlatırdım yaşamışcasına. İnanın gerçek gibi hiç unutmazdım da.
Bazen Hz. Muhammet' i görürdüm, kamaşırdı gözlerim..
Bazen Hz. Ali'yi görürdüm mesaj verirdi bana.
Bazen evimizin karşısında TMO bahçesindeki yatır dedeyi görürdüm başı sarıklı uzun cübbeli.
Hacca gitmiştim hacı olmuştum birinde de..KABE' nin üstünde ezan okumuştum babamla birlikte..
Okyanusun üstünden uçarken beyaz atın sırtında,gökyüzünde kocaman Kur'an-ı Kerim'i okurken uyanırdım heyecanla..
Bazen yüzünü görmediğim ak sakallı bir dede bir dua ezberletir bana.. Okurum sular seller gibi..
 kalkayım yazıyım derim unutmadan..okurum birkaç kez.. Geçenler de yine bir dua.. sadece bir sesti duyduğum.. oku bu duayı oku diyordu.. okudum okudum hiç teklemeden..kodladım da.. dedim unutmam asla.. Üşendim kalkmaya..sabah  o da ne? sıfır yok bir kelime gel de üzülme..
Sahi.. Hep uçardım ben rüyalarımda ya da hep kendimi evliya olarak görürdüm çoğunlukla.
Acaba dedem EBUBEKİR sülalesindenmiş.. Ocakzadeler denirmiş bize.
Gerçekten de dedem çok saygın  zengin bir o kadar da sevilen biriymiş.Kıtlık olmuş bir ara,tüm Konya bölgesine dedem yiyecek dağıtmış yardım etmiş hayrına..
Annaneme..küçüktüm hatırlıyorum ben.. Felçli olanları, ağzı yüzü eğrilenleri getirirlerdi,okur üflerdi, ertesi gün gelirlerdi Allah razı olsun..İyileşti hastamız diye sevinçle.
Annem de öyleydi.. asildi.. saygındı.. hanımefendiydi..
içinden okusa bile şifa olurdu hastaya.Kardeşim Sofu o da çok inançlı ismi gibi.. bir gün eli felçli getirdiği bir mahalleden yarbay abisini getirmesine razı olmamıştı ama yine de okudu uzaktan.. Hangi duayı okudu içinden bilmem.. Bildiğim ertesi günkü kardeşimin sevinciydi.. anne düzelmiş eli diye..
Anneannem rahmetli 78 yaşında ölürken topladı herkesi başına.
Ben ortaokul 1. ci sınıfda çocuktum henüz..annemler, teyzemler, yeğenleri.. torunlar..
Yeni gelmişim okuldan.. siyah önlüğüm beyaz yakam .. Masum bir kız çoçuğu..bakıyorum şaşkınlıkla..aklım ermiyor  olup bitenleri.. telaşı.. üzüntüleri..
Herkesin içinde beni çağırdı yanına. Ellerimi aldı avuçlarının içine..Gözlerinin feri sönmüştü sanki.
Titrek bir sesle ;
--" elimi sana bırakıyorum" dedi okudu birşeyler içinden..
Yarım saate kalmadan vefat etti huzur içinde.
Ben anlamadım bile..Küçük teyzem çok konuştu dırdır etti arkasından günlerce.. Ben dururken, evlatları kızları oğulları,yeğenleri dururken.. 35 torunu varken.. Neden  tırnak kadar çocuğa Güzin'e verdi elini? diye..
Ben anlıyorum şimdi ananemi.
Kimblir belki rüyasında gördü beni..
Belki hissetti herkesten farklı oluşumu.. güzel yüreğimi..
Belki de ben çok saygılıydım büyüklerime karşı.. uyumazdım anneannem uyumayınca..
belki de en çok beni seviyordu ondan verdi elini kimbilir?
Bildiğim birşey var yüreğimin temizliği..
Acıma duygum, merhametim, insaniyetim doruk noktasında,
Bıraktım geçmişi sorgulamayı..
Bir kahve içtim.. Kendime geldim..
Canım dinlendi..huzurlu bir şekilde evime girdim.

Güzin AVCI
14.12.2014
Doha-Katar

Hiç yorum yok: