17 Kasım 2011 Perşembe

İstanbul..gördüm dostlarımı yıllardan sonra..

Düğün bitti..
Gelin-damat uçtu Kıbrıs'a..gelenler döndü yuvasına.
Ben kaldım Gülten ablamla İstanbul'da.
ilk işim ilkokul ve ortaokul arkadaşım Gülhan ve Şenay'ı aramak oldu.
Öyle özledim ki çocukluk dostlarımı. Uzun yıllar geçti aradan.
Taksim'de Gezi pastanesinde buluştuk heyecanla.
Hey acımasız yıllar hey..Bizden çalsan da bazı şeyleri..Gençliğimiz gibi.
Ama o gözlerimizdeki ışıltıyı çalamamışsın ne yazık ki.
Konuştuk bıraktığımız yerden bugüne kadar geçen süreyi özlemle.
Atladım gittim canım kuzenim Ersin'ime..Engin'ime.
Ertesi günü hemen çok sevdiğim sevgili akrabam Denizoğlu ailesini aradım.
Öyle özlemiştim ki burnumda tütüyordu her biri.
Pijamalarımı da ladım yanıma..kararlıydım yatmaya.
Gülizar ablacım..biricik anneleri.Çok severdi rahmetli annem kendisini.
Hülya'm..canım benim..kibar,özel ve güzel dostum ilkokul arkadaşım.
Ferya'm, güzeller güzelim canım kardeşim.
Ziya'm..evin en küçüğü kıymetli erkeği..Sofu'mun kader arkadaşı.
TED koleji..Kayseri anıları..sonra Ankara hatırası.
Ne çok şey paylaşmışız sevgi içinde.
Hiç üzmemişiz hiç kırmamışız birbirimizi.
2 gün..2 gece..hep birlikte oturduk konuştuk konuştuk,
hiç bıkmadan usanmadan sohbet ettik doyasıya.
Bazen hüzünlendik bazen de bol kahkaha.
Hiç ayrılmamışcasına..hiç araya yıllar girmemişcesine.
Özlem giderdik, hasreti sildik gönlümüzden.
Son gece akşam yemeği yedik keyifle..sonra oturduk Kahve Dünyası'na.
Canım kuzenim,dayımın oğlu Cezmi de katıldı aramıza.
Güzel insanlar..keyifli birliktelik.
Canım dinlendi,ruhum dinlendi,unuttum tüm stresi.
Gülten ablam rahatsızlandı bir ara ..korkutsa da bizleri.
Güzeldi İ S T A N B U L tek kelimeyle...güzeldi can akrabalarım.
Gurur duyuyorum her birisiyle.
Unutmayacak Güzin...
Unutmayacak sizlerle geçirdiği bu güzel saatleri..!

Güzin Avcı
16.11.2011
ANKARA

7 Kasım 2011 Pazartesi

öyle bir an gelir ki...

Elektrikler kesildi birden.Tam da akşam yemeği saati. Olacak iş mi yani ? Geldim pencereye baktım kuşbakışı dışarıya.Ayın şavkı vuruyordu evin içine gözalıcı muhteşem haliyle. Ümitköy-Çayyolu-Yaşamkent pırıl pırıl parlıyordu her zaman ki gibi.Bir bizim Başkent üniversitesi tarafı zifiri karanlıktı.
Allah kimseyi karanlıkta koymasın.
Aklıma depremde göcük altında kalanlar geldi.Yüreğim sızladı derinden.İçim ürperdi.Saatlerce, günlerce, karanlıkta, soğukda, aç susuz, çaresizce, ölümle yaşam arası çizgide...O bekleyiş..ölümün soğukluğu enselerinde..Oyle bir an gelir ki işte.."kıyamet bu..buraya kadar " dersin ümitsizce.
Yarabbim..ne kadar korkunç düşünmesi bile.
Korusun yüce Rabbim kötü yazılardan bizleri.
Bir an eski günlere gezintiye çıktı beynim.
Güzel anıları düşündükce doldu gözlerim.
BAYRAM bugün..Hem de ilk günü.
Nasıl da heyecanlı geçerdi ilk gün.Annemin babamın sesini duyar gibi oldum bir an.Sesim yankılandı duvarda özlemle.Bayram sevinci, kesilen kurbanlar, saç kavurması,evde açılan baklavalar, su börekleri, çeşit çeşit yemekler..Gelen misafirler, ağırlanan konuklar, akrabalar.
Burnumun direği sızladı birden.Bir hüzün çöktü yüreciğimin üstüne.Bütünleştim eski günlerle yeniden.Acılı tatlı bir gülümseme belirdi yüzümde.
Birden elektrikler geldi..kuşlar gibi çırpındı çocuksu yüreğim sevinçle.
Hayat ne kadar da acımasız değil mi ?..akıp gidiyor durmaksızın...hayal oluyor güzel olan herşey...unutuluyor zamanla...masal misali.

Herşeye rağmen...
Güzel YAŞAMAK
Yaşamak BAYRAMLARI...!

Evinizden,gönlünüzden,yüreğinizden güneş eksik olmasın,ışıklar sönmesin hiç...!

Güzin Avcı
7.Kasım.2011
ANKARA

4 Kasım 2011 Cuma

Nice BAYRAMLAR dileğiyle...

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Her KURBAN bayramında durgun olur gönüllerimiz. Sürme gözlü koçlar, danalar kesilir bağırtıla bağırtıla.
İclerine doğar bazılarının, güclüdür sezgileri.Koparır ipini, saldırır sağına soluna.Kaçmaya baslar var gücüyle.
Ne yapsa da karar verilmistir bir kere."Kesilecektir"..dini bayram bu, yerine getirilecektir gereği.
Kan kokusu,et kokusu yayılır etrafa. Bir ağırlık cöker yüreğimize. Buruk olur,duygu seli eser gönüllerde.
Üzgünüz bu bayram.Hala kulaklarimizda sehitlerimizin sesi, gitmiyor gozlerimizden Van Ercis' depremi.
Kader bu. Kacılmıyor alın yazısından ama bana gore her ikisi de ihmalden.
Tedbir alinsaydı eger analar,babalar,evlatlar yanmayacakti, aglamayacaktı sevenler.
Giden gitti bir kere. Dönüs yok geriye. Acı tablonun izleri kolay kolay silinmeyecek hicbir sekilde.
Zor bir B A Y R A M . Allah güc versin, sabır versin, dayanma gucu versin.
Ben once şehit ailelerinin, depremzedelerin bayramini kutluyorum.
Ayrıca GURBETde aile hasretiyle vatan özlemiyle yanıp tutusanlarin, yetimhanelerde kimsesiz cocukların,
Hapishanelerde ozgurluge hasret kalanların, kimsesiz yurdunda gözleri kapida kalan yaslıların,
Hastane koselerinde saglıgına kavusmak icin cırpınan hastaların,
H E R K E S İ N
BAYRAMINI en icten dileklerimle kutluyor mutluluklar diliyorum.
Nice BAYRAMLAR dileğiyle, sevgiler herkese...!

GÜZİN AVCI
5.Kasım.2011
ANKARA

30 Ekim 2011 Pazar

Yeni yaşımda

Cumhuriyet Bayramı bayramların en güzeli..en değerlisi..en yücesi..en anlamlısı.
Ne mutlu ki özgür bir ülkeyiz ve böyle bir bayramımız var kutlanacak.
Düşünüyorum da bazı insanlar neden bu kadar nankör? diye..Mantığım almıyor,acaip sinirleniyorum böylesi beyinsiz olmalarına.Akıl var mantık var.ATAM ve Şehitlerimiz olmasaydı,dört bir yanımızı çeviren düşmana teslim olsaydı eğer,bile bile ölmeseydiler bu topraklar için,bizim dünyaya gelme şansımız olacak mıydı ? Ne annem gelecekti dünyaya ne de babam..ne de ben onların meyvesi olarak hayata merhaba diyecektim.Şu anda şu başkentim Ankara'dan bu satırları yazan ben değil ya bir Yunan tohumu olacaktı, ya bir İngiliz,ya da bir Fransız..yani bir Türk vatandaşı olmayacaktı.Ne kadar çabuk unutuyoruz herbirşeyi..Koyun mu olduk mübarek ? Dün ilk defa 1923 den beri kutlanmadı 29.Ekim.Cumhuriyet Bayramı..Bu öyle sıradan bir bayram değildi..bu laf olsun diye kutlanmıyor beyler..
Bu bizim namusumuzun,şerefimizin,özgürlüğümüzün,bayrağımızın,bağımsızlığımızın bayramı.Kimseye boyun eğmeyişimizin bayramı..kimsenin boyunduruğu altına girmeyişimizin bayramı.
Bu..bu..yüce AZİZ HALKIMIN başının dik olarak gezmesinin bayramı.
Biz ülke olarak ne acılar görmüş, ne felaketler atlatmış bir ülkeyiz.Tek yumruk olur sararız yaralarımızı.Hiçbirşey engel olamaz özgürlük bayramını kutlamaya.
Gölge düşürdünüz bayramıma..gölge düşürdünüz yeni yaşıma.
Buruk girdim...neyse ki SEVENLERİM vardı yanımda ..
SAĞOLSUNLAR...! Aradılar yurt içi,yurt dışı..konuştum sabahtan yatıncaya kadar büyük bir heyecanla.Facebook da kutlayan arkadaşlarımın içten sıcacık samimiyeti ağlatmaya yetti beni.
Gülin'in sürprizi,Setenay'ımın muhteşem şiiri,Belkıs'ımın klibi,canlarımın sevgisi..
iyi ki varsınız..!
iyi ki dostlarım canlarımsınız...!
Seviyorum bir ayrı sizi...!
Dostluğumuz sürsün yaşam boyu daimi...!!!

Güzin AVCI
29.Ekim.2011
ANKARA

29 Ekim 2011 Cumartesi

Setenay Özdan'dan Güzin Avcı'ya 29 Ekim Doğum Günü Şiiri

Bu sana dostum sana yalnız sana
Kartal kanadı gururuna,kardelen yaprağı kırılganlığına

Bu sana dostum sana yalnız sana
Tufanlarına boranlarına,gökkuşağına gebe yağmurlarına

Bu sana dostum sana yalnız sana
Kıskıvrak yakalanışlarına,doludizgin savruluşlarına

Bu sana dostum sana yalnız sana
Damıtılmış yalınlıklarına,hilesiz yaşanmışlıklarına

Bu sana dostum sana yalnız sana
Tehlikeli virajlarına,çıkmaz sokaklarına

Bu sana dostum sana yalnız sana
Yüreğinin dokununca kırılıveren dallarına,yeşermeyi bekleyen yapraklarına

Bu sana dostum sana yalnız sana
Ele avuca gelmez dalgalanışlarına,asi kıpırdanışlarına

Busana dostum sana yalnız sana
Hiç eksilmeyen ve bitmeyen çoğalışlarına,o cömert o bakirvaroluşlarına
Bu sana DOSTUM, SANA, SANA, SANA
Setenay Özdan
29.10.2011 MERSİN

Gülin'den doğum günü hediyesi :)

27 Ekim 2011 Perşembe

Gel de UYU şimdi

Gecenin tam 12.00 si.
"Son haberler"e baktım googledan.
ilk haber..." VAN'A KAR YAĞIYOR...!"

İliklerime kadar soğuk bir dalga yayıldı içimde.
Üşüdüm birden.
Mideme bir bıçak saplandı en keskininden.
Hala çadırı olmayan insanlar var dışarda.
Çoğunun yakınları enkaz altında.
Ölenlere mi yansınlar ? düştükleri duruma mı ?
Çaresizlik..kaybolan ümitler..yitirilen hayaller...
Çocuklar geldi birden aklıma.
Yaşlılar geldi heryeri sızlayan.
Aileler geldi parçalanan
Bu soğuk ayazda.. kara kışta...karlar altında
Ne düşünsen perişanlık akıyor paçadan
Bir göz odaya hasret bu canlar
Olsaydı şimdi çıtır çıtır yanan bir soba yanıbaşlarında
Kader bu işte..istesen de kaçamazsın
Yazılmış bir kere...
yaşamaktan başka çaren yok ne yazık ki
Yüce Rabbim güç ver onlara.
Bu kadar acının üstüne bir de hastalanmasınlar
Doktorumuz perişan,askerimiz perişan,halkımız perişan
Dayanma gücü ver her birine sabırla birlikte
Cennet ırmaklarından...Su serp gönüllerine...!!!

Güzin Avcı
27.Ekim.2011
Ankara

25 Ekim 2011 Salı

Şehitlerimiz-Van depremi

Acılar üst üste geldi
Yandı yürekler kezzap yemişcesine
Analar ağladı kınalı kuzuları için
Toprağa verildi şehitlerimiz birer birer
Henüz dinmemişken gözyaşları
DEPREM felaketiyle yeniden sarsıldı yürekler
Analar,babalar,çocuklar,gençler,bebekler
Göçük altında kaldı birden
Kimi öldü kimi kurtarıldı sevinçle
Canından olanlar,evsiz barksız kalanlar
Çaresizlik içinde yaşama sarılanlar
Kadersiz benim halkım
Şanssız biraz da
Örnek alınsa Japonya
Dürüst olsa binaları yapanlar
Kanamazdı burunlar
Yanmazdı canlar

Güzin Avcı
25.Ekim.2011
ANKARA

21 Ekim 2011 Cuma

Üşüyorum ANNE

Bir ateş parçası değdi bedenime
Göğsümde dayanılmaz bir ACI var ANNE
Ilık ılık birşeyler akıyor içime
Bu ayaz...bu soğuk da ne ?
Üşüyor ellerim...
Üşüyorum ANNE...
Heryer zifiri karanlık...hani güneş nerde ?
Korkuyorum karanlıktan
Söyle ölüyor muyum ANNE ?
Yakışmaz bu yaşta kara toprak bana
Alacağım var hayattan
Daha hiç yaşamadım ki...
Bırakma....bırakma KINALI KUZUNU
Bırakma ANNE
Henüz çok gencim
Daha düğünüm var
Çok ÜŞÜYORUM
Yoksa...yoksa...ben ÖLDÜM MÜ ANNEE...!!!

Güzin Avcı
21.Ekim.2011
ANKARA

Belkıs Doğan'dan...Ah VATAN

Ah Vatan, kan akar göğsünden
Bıçak gibi saplanır İHANET,
Sen yine inlemezsin...
Gonca güller verirsin,serin sular verirsin...
VATAN namustur,bilmez sütünle büyüttüklerin,
Sen mağrur,
Kara alınlara rahmet yağdırırsın...
Vatan, Vatanım kara toprağım,
Bakidir Ay yıldız
Bakidir semalarında şehadet,
Ve bakidir kanla da yıkansa
Her bir karış toprağın...!

Belkıs Doğan
20.10.2011
ANKARA

20 Ekim 2011 Perşembe

Son nefes son kelime

Canım acıyor
ciğerim kurşunlanmışcasına...
Yazmıyor ellerim üşüyor
kar ayazında kalmışcasına....
Gözlerim ağlıyor
acı biberle dağlanmışcasına....
Gitmiyor kulaklarımdan
ŞEHİTLERİMİZİN son çığlıkları
SON nefeslerinde
Başları düşerken yere
Dudaklarından dökülen SON kelime
Neydi ? diye
İşledi içime...
Şu kısacık hayatı
Çok gördüler ya size
Lanet olsun her birine
Lanet olsun kurşun sıkan o kirli ellere...!!!

Güzin Avcı
20.Ekim.2011
ANKARA

17 Ekim 2011 Pazartesi

Dostlarımla birlikte...

Sonbaharın en güzel günleri bu günler.
Soluk kesici bir güzellikte YAĞMUR yağıyor Ankara'ya.
Manzara muhteşem.Gri bir görüntü hakim olsa da,Toki'nin İncek'teki milletvekili kuleleri kaybolsa da gözden, enfes bir görüntü var dışarda.
Kaloriferin çıtır çıtır yanan sesi,pencereye vuran yağmur damlalarının peşpeşe süzülüşü ahenkle..Renk cümbüşü olmasa da dışarda..bu görkemli bu gizemli hava büyülüyor beni adeta.
Yüzümde hala akşamdan kalma tatlı bir tebebssüm var.
Günboyu yoğun duygular içindeydim adeta..sil baştan yeniden yaşarcasına.
Dün akşam Belkıs'ımdaydık.
Can dostum,güzel arkadaşımın evinde.
Setenay-Gülden-Gülin-Ebru-ben.( 3 öğretmen-3 öğrenci )
Ortam güzeldi..yemekler enfes..hepsi ayrı bir lezzette.
Kaliteli ve seçkin davetlilere, yapılmıştı yemekler özenle...Belkıs'ımın güzel elleriyle. İkramda kusur yoktu,içkilerde yerini aldı kadehlerde.
Ayrıcalıklarla dolu bambaşka bir güzellikteydi beraberliğimiz.
Öğretmen-öğrenci dostluğu,inanılmaz keyifli,inanılmaz güzel coşkulu.
Allah bozmasın.İz bıraktı sevgimiz gönüllerde senelerce. Herşeye rağmen yüreklerde ve beynimizde taşıdık isimlerimizi özlemle hasretle.
Yaramaz çocuklar gibi yaptığımız şakalara güldük bazen.
Etkilendik eski günlerden, hassas duygusal duyarlı yüreklerimiz ağladı zaman zaman.Bazen de tutkulu romantik aşık olduk, coşkuyla söyledik şarkıları.
Anlayacağınız zirve yaptı keyiflerimiz,
Ferahladı gönüllerimiz.
Saat 22.30 da hüzünlendik Setenay'ımın yolculuğuyla.Gülden götürdü garaja sevgili öğretmenini,geri döndü aramıza.
Gecenin geç saatinde kalktık nihayet,ayrıldık birbirimizden istemesek de.
Güzel geceydi vesselam.
Darısı nice güzel gecelere..birlikteliklere...!
Sevgiler kucak dolusu sevdiklerime...!

Güzin Avcı
18.Ekim.2010
ANKARA

14 Ekim 2011 Cuma

Muhteşem üçlü Gülden'le birarada...

Buhar oldu uçtu gitti kimileri hayatımızdan.Unuttuk bile geçmiyor aklımızdan.
Kurtuluş lisesinin gözdesi...muhteşem üçlüsü..
Güzin Avcı-Setenay Özdan-Belkıs Doğan birarada.
Bu sabah geldi Setenay'ım Mersin'den.Toplandık bizim evde.
Hemen çağırdık değerli öğrencimiz Gülden'i de.Onsuz olmaz nedense.Bir ayrı severiz yüzü gibi yüreği de güzel olan bu öğrencimizi.
Düşmanlık yok, dostluk var yüreklerde.Hasetlik yok birliktelik var gönüllerde.
Toz zerreciği kadar bile kıskançlık olmadı bunca zaman aramızda.Sesimizi hiç yükseltmedik,hiç kızmadık,darılmadık birbirimize.Zaman zaman dinledik dertlerimizi,varsa bir sorunumuz çözmedik kendi kendimize..paylaştık...birlikte güldük eğlendik,sevindik tüm güzelliklere, kenetlendik her seferinde.Bir başkası giremedi aramıza.Bu güzel dostluk karın ağrısı oldu kimilerine.Kalplerimiz birleşti uzaklarda olsak da sevgiyle.Hiç unutmadık aradık sorduk büyük bir özlemle.
Adaletli olduk okulda.Herşeyin en iyisini vermeye çalıştık öğrencilerimize.Kolay kolay harcatmadık geleceğimiz,umudumuz,sermayemiz olan gençlerimizi.Tatli dille konuşmadan yargısız infaz yapmadık önyargıyla.Doğruluk,dürüstlük,merhamet,sevgi,saygı,güven,hoşgörü,insani duygular ilkemiz oldu.Güçsüzü koruduk güçlüye karşı.Haklıyı haksız duruma düşürenler karşısında yer aldık.Evlat sevgisiyle kucakladık her birini.Onlar mutluysa biz de mutlu olduk.Yalan yanlış olmadı hayatımızda.Çok şükür vicdanımız rahat her konuda.
Öyle güzel, öyle keyifli bir sohbet ortamıydı ki anlatamam.
Anılar açıldıkça,patladı kahkahalar.Setenay-Belkıs-Gülden-Taner-Gülin bir yumruk olduk balkonda.Ankara ayaklar altında.Ay,yıldızlar,ışıl ışıl ışıklar şahit oldu bu mutluluğa.Öyle güzel bir bağ var ki aramızda.Allah bozmasın sürsün daima yaşam boyu.
İyi ki geldin Setenay'ım.
Erişilmez..eşşiz..bir güzellikte eğlendi, huzur buldu yüreklerimiz.
Yeniden yaşamak dileğiyle böylesi güzel bir geceyi
Sevgiler hepinize...!

Güzin Avcı
13.Ekim.2011
ANKARA

12 Ekim 2011 Çarşamba

Neyyire'mle Kızılay'da dolu altında...

Dün,uzun zamandan beri ilk defa indim Kızılay'a Neyyire'mle buluşmak için.
Attığım her adımda, üzerime düşen yağmur tanesi inanılmaz mutlu etti beni.
Doya doya ıslanmak isterdim ama kıyamadım kendime.Hemencecik bir şemsiye aldım hem de şeffafından, bu muhteşem manzara kaybolmasın diye.
Vitrinler inanılmaz güzeldi.Cezbedici,lüks, ışıl ışıldı.Görücüye çıkan gelinlik çağındaki kızlar gibi süslenmişti.Büyülü bir atmosfer çekiyordu insanı içeriye.
Sonbahar...hüzün verir insana. Hele bir de kapalıysa hava.Depresyaona girenler çoğalır bu ayda.Güzel halkım benim.Rengarenk giysiler içinde kızlı erkekli cıvıl cıvıldı her birisi de.Müslüman ülkelerin içinde en güzelidir benim memleketim.
Mutluluğu alış verişte arayanlar çoğunluktaydı sanki.Modayı yakından takip eden gençler belliydi, yakışmıştı üzerinde denedikleri giysiler.
Geldi Neyyire'm.Can dostum,güzel kardeşim,asil arkadaşım.Ne de çok özlemişim güzel dostumu.Sarıldık sımsıcak büyük bir özlemle birbirimize.
Başladık yürümeye.O ince ince yağan yağmur dönüştü doluya.Nefes kesen bir görüntü vardı Kızılay'da.İçimden dua ettim. " UMUT olsun umutsuzlara, bereket olsun darda olanlara, şifa olsun hastalara" dedim Yaradanıma.Sular seller içinde kaldı heryer, kabusa dönüşmeden geldi geçti birden sanki hiç yağmamışcasına.
Bu da benim memleketimin güzelliği işte.
Yürüdük can dostumla..yanyana... huzurla..konuşa konuşa.
Oturduk Mithaşpaşa'daki Mangal'a.Kardeşinin Mangal'ıda Köroğlu'nda.
Keyifle yedik sunulan birbirinden güzel ikramları.
Semaverde kaynayan çayın sesi, KEMAN'ın iliklerimize işleyen melodisi, fındık büyüklüğünde yeniden yağmaya başlayan dolunun gövde gösterisi.
Güzeldi tek kelimeyle...!
Neyyire'm dönüyor birkaç gün sonra Umman'a.
MNG'nin ihalesi var yakında.
İnşallah güzel haberler alacağız ve kutlayacağız çoşkuyla.
Gerçek dostluk budur işte.Hayat buldu ruhum bu birliktelikten.
Özlem giderdik,stres attık,konuştuk her konuda.Döndük evimize mutlulukla.
Şimdiden özledim can dostumun tatlı sohbetini...!
sevgiler
Güzin Avcı
11.Ekim.2011
ANKARA

30 Eylül 2011 Cuma

Fısıltı halinde seslendim gençlere..

Sabahın saat 7.00 si...çıktık evden.
Sonhahar rüzgarları başlamış esmeye serin serin...Üşüdüm...titredi içim.
Trafik henüz yoğun değildi,tenhaydı yollar,uyukluyordu direksiyon başında erken yola koyulanlar.Tunus caddesine park ettik arabayı,henüz erkendi gelmemişti endoskopi saati.
Gelip geçen insanları ilgiyle gözlemledim içerden.Gençler dikkatimi çekti.
Bir ülkenin geleceği, umudu gençler.Sonbaharın gelişi hissediliyordu giyimlerinden.
Kimi emin kendinden yürüyordu dimdik heyecanla.Uyumlu giyimi, kendine özgüveni belli ediyordu vücut diliyle.Üniversite öğrencisiydi bunlar,ellerinde kitaplar.
Çalışan genç kesimdi diğerleri.Belli ki mutlu değildi işinden, ayakları bir adım ileri iki adım geri gidiyordu sanki.Derin ve huzurlu bir uykudan yeni bir güne uyanmamıştı belli ki.
Negatif enerji yüklüydü soluk,üzgün,isteksiz,gönülsüz yüzleri.Beklentilerini bulamayan,hayal kırıklığı yaşayan insanlar nasıl da belli oluyordu halinden.
Boşluğa adım atar gibiydiler çaresiz,gülmeyen gözler,firarda ruhlar.
İyi ya da kötü bir işi olup da işe gidenlerdi bu isteksiz,yorgun bedenler.
Hiç işi olmayanları düşündüm bir an.İçim sızladı derinden.
Drama bir tablo sardı benliğimi.
Hayalleri yıkılmış gençler inanılmaz üzüyor beni.
Fısıltı halinde seslendim gençlere usulca, sevgili eşime duyurmadan sesimi.
" Kalkın....uyanın uykudan...sarılın hayata
Kapılmayın umutsuzluğa, asla vazgeçmeyin hayallerinizden
Cesaretinizi kaybetmeyin savaşmaktan, izin vermeyin karamsarlığa
Kaybolmasın UMUT IŞIĞI gözlerinizden
Hayat bulsun hayalleriniz gençlik gücünüzle, hak ettiğiniz YARINlarda"...!

GÜZİN AVCI
30.Eylül.2011
ANKARA

29 Eylül 2011 Perşembe

katlanarak artsın keyfiniz...

Sağlık o kadar güzel ki...Gözümüze bir perde inmiş gibi görmüyoruz renkli dünyayı zaman zaman.Zehir ediyoruz kendimize tüm güzellikleri.Aldığımız nefesin kıymetini anlayamıyoruz bazen.Bakmak gerek, görmek gerek, bilmek gerek, şükretmek gerek bize sunulanları.Pencereden bir bakın dünyaya..Mavi bulutları,tepemizde parlayan güneşi,yeşillikleri,rengarenk çiçekleri,uçan kuşları kelebekleri..Yavrusuna yiyecek taşıyan güvencinleri..gecenin karanlığında muhteşem dolunayı,binlerce yıldızları...doğayı..taşı,toprağı..hayvanları..insanları..
Denizi..ormanları..gökkuşağını..görüyorsunuz tüm renkleri.
Gözlerimiz kamaşıyor bazen güzellikler karşısında..Kesiliyor nefeslerimiz.
Ruhumuz dinleniyor yüzümüzü yalayan hafif bir meltem rüzgarıyla.
Allahın bağışladığı gözlerle hayatımız kolaylaşıyor,gönüllerimiz bayram yapıyor mutluluktan.Olağanüstü,karşı konulmaz bu güzellikleri görebiliyoruz gözlerimizle.
Düşünün bizi delirten bir horlamaya karşı tepkimizi.Nasıl da sinirleniyoruz,öfkeleniyoruz elimizde olmadan. Oysa..Onu duymak bile öyle güzel ki.
Hem yalnız değilsindir güvendiğin biri vardır yanında.. hem de sağlamdır kulakların ne mutlu sana....Müzik sesi,kuş sesi,dalgaların sesi,sevdiğin kadının sesi,gönül verdiğin erkeğin sesi,çocuk sesi..duyduğun herşeyin sesi..hepsi..hepsi..
sağlığımızın bir işareti.
İnsanların hayata bakışı değişmeli bence.Gülümseyen çicekler gibi gülmeli içimiz. Hayatı sevmeliyiz kalben...sımsıkı sarılmalıyız hayata..yolunda gitmeyen birşeyler varsa hayatımızda çaba harcamalıyız,lehimize çevirmeliyiz zor da olsa.
Ayrıca bizi sonsuz bir sevgiyle kucaklayan dostlarımız da olmalı yanımızda.
27.Eylül.salı günü Gülten ablam KBBde burnundaki polibi aldırmak için girerken ameliyathaneye beynim uyuştu sanki.Düşündüm sağlığın güzelliğini bir kez daha.
Yaşam felsefem de hep insanlar sağlıklı olsun,mutlu olsun isterim.Şefkat dolu,sevgi dolu yüreğim istiyor ki kimseler üzülmesin, sağlıkla devam etsinler yaşamlarına.
İnanın sağlığım yerinde olsun, huzurum da gölgem olsun yanımda.
Ben razıyım çakıl taşlarının üzerinde yatmaya.
Dolu dolu bir yaşam sunuyorum herkese kaliteli,sağlıklı,bambaşka güzellikte.
Katlanarak artsın sevginiz,neşeniz,keyfiniz.
Gönlünüzden geçen neyse o olsun hemencecik :)

GÜZİN AVCI
29.Eylül.2011
ANKARA

23 Eylül 2011 Cuma

Sonbaharın ilk yağmuru

Dışarda sağnak yağmur var.
Sonbaharın ilk yağmuru.
Pencereye sığınan güvercinler "yaz bitti eyvahh.." dercesine şaşkın bakıyorlar birbirlerine.
Ümitköy...Çayyolu ışıkları yağmurdan ışıldamıyor her günkü gibi pırıl pırıl.
Sonbahar...güz mevsimi...
Mevsimlerin en hüzünlüsü..en duygusalı bence.
Ben de dünyaya "merhaba" demişim bu hüzünlü ayda.
Güneş olmayınca, kapalıdır hava..melankolik olur insanlar..dokunur tüm şarkılar...Romantik ruhlar biraz daha hassaslaşır sonbaharda.
YAZ mevsimi..koşuşturmakla geçti bu sene.
Güneşe,kuma,denize hasret bitti tatil yapamadan.
Yani yazı görmeden kışa kucak açtık sevgiyle.
Allah sağlık versin...mutluluk huzur versin..sevinç versin gönüllere..yüreklerimiz neşeyle dolsun hep birarada olalım sevdiklerimizle birlikte.
YAĞMURlar sadece yağsın gökyüzünden..gözlerden yaş olup akmasın dileğiyle...
Sevgiler sonbaharın güzel EYLÜLüne.

GÜZİN AVCI
22.Eylül..2011
ANKARA

17 Eylül 2011 Cumartesi

Hasta yüreğim

Hasta
Masum çocuksu kalbim
Hem gerçek anlamda hasta
hem de mecaz anlamda

Yorgun düştü koşuşturmaktan
Sevdiklerime üzülüp ağlamaktan...

Bir çift iri kara göze hasta yüreğim
Arıyor onu her yerde
Onsuz nefes alamasam da
Güçlü kadını oynuyorum etrafa

Sığınmışım Yaradanıma
Geçecek...geçecek...
bu zor günler geçecek
Dilerim çok yakında...!!!

GÜZİN AVCI
17.Eylül.2011
ANKARA

14 Eylül 2011 Çarşamba

Aklımı bıraktım ardımda

Büyük bir üzüntüyle döndüm Antalya'dan.
Allaha şükürler olsun Abdullah abim iyi.
Yarın çıkar evine.
Çocukları,torunları,gelinleri,eşi.
Hepsi bir yumak halinde,bakmaya hazır sevgiyle.
Ömer'im de kaldı aklım.
Dün yoğun bakımın kapısında ne kadar acı çektim anlatamam.
İçeri girdim yüzümde beceremesem de sahte bir maskeyle.
O mahsun gözleri,o hali çok dokundu bana.
Çok ağladım dışarı çıkınca.Sağnak yağmurlar misali aktı gözyaşlarım Ömer'ime.
Keşke kaldırabilseydim seni ayağa,merhem olabilseydim yaralarına.
Altın rengi saçların,ışıl ışıl gözlerin..usluydun, hiç yormazdın bizleri çocukken.
Senin bu denli acı çekmene sebep olan o eli kanlı katil bir an önce yakalanır,
dilerim senin çektiğin acıların on katı acı çeker yaşam boyu.
Hiç gülmesin bir daha lanet olsun ona...bizi bu kadar üzdüğü için,ağlattığı için.
Kalbim bu kadar üzüntüye dayanmıyor tekliyor adeta.
YARAB...her zaman yanımızda oldun..bırakma bizi sakın.
Kara günler gitsin artık üstümüzden,güzel günlere diyelim merhaba...!

Güzin AVCI
14.eYLÜL.2011
ANTALYA

9 Eylül 2011 Cuma

Canlarım...

Gece bindim Eskişehir'den..Sabahın 5.oo de indim Antalya'ya.Direk Akdeniz hastanesi Tıp Fakültesine gittim.Abdullah abim yatağında uzanmış bekliyordu heyecanla.Babamın yakışıklı,kovboy oğlu.Saat 8.20de aldılar içeri.Kalp cerrrahı Dr.Cengiz bey çağırdı bizleri.Sevgili yeğenlerim Necmi,Gökhan,Sibel,ben gittik bilgi verdi ameliyatla ilgili.Canım abim dışarda tüm sevenleri,kardeşleri,çocukları,torunları,kuzenleri,teyzesi,gelinler bekledik dualarla.Allahıma binlerce şükürler olsun sağ salim çıktı ameliyattan.Teyzemlerle Sıtkı'nın evine geldik.Oradan Ömer'ime gittik.Hala yoğun bakımda.Girdim içeri.Onu öyle yatarken görmek ciğerimi dağladı.Allah seni bize bağışladı canım ablam.Bununla geçmiş olsun.Psikopat eli silahlı katil dilerim yakalanır biran önce.Adalete hesap verir adi şerefsiz.Dökülen kanına kurban olsun cani ruhlu yüreğinde insanlık duygusu taşımayan hayvan.
Geçecek bu zor günler geçecek.
Abdullah abim de sen de iyileşeksin.
Eskisi gibi gülüp eğleneceksiniz keyifle.
iki sevdiğim insanı böyle görmek derinden üzdü beni.
Duaların siznle.
Çok sevildiğinizi unutmayın.
sEVGİLERİMLE

GÜZİN AVCI
ANTALYA
9.9.2011

3 Eylül 2011 Cumartesi

GEÇMİŞ OLSUN...

Canım yandı bugün...
Acı acı çalan telefon...
Sözün bittiği yer...
Yazamıyorum bile içimdeki acıyı...
Gaz dökülmüşcesine üstüme
Yandım cayır cayır
Kardeşim...
Kuzenim...
Canım...ciğerim...
Sana haince kurşun sıkan eller kırılsın...!
Lanetliyorum...!
Dayan güzel ablam dayan.
Tutun hayata...
Daha çok gençsin.
Çok seviyorum seni...
Dualarım seninle..!!!

Güzin AVCI
3.Eylül.2011
ANKARA

2 Eylül 2011 Cuma

Trilye..balık lokantası..Gaziosmanpaşa..1 Eylül akşamı..

Güzel bir bayram akşamı.
SONBAHARa merhaba :)))
Hava güzel, mekan güzel.
Değerli misafirimiz Betül-Sedat Yılmazer çifti daha da güzel.
Trilye..balık lokantası.Adını Bursa'nın Mudanya ilçesinin Trilye kasabasından aldığı söylense de Taner'in dediğine göre bizim BARBUN dediğimiz kırmızı balığımızın Arapça ismiymiş..Arap ülkelerinde Katar-Libya-Arabistan da Trilye deniliyormuş Barbuna.
BALIK ismi yani Trilye.
Güzel dostlarımızla, gönüller cennet bahçesinden su içer ya..huzur dolar yüreğine..Canım dinlendi,ruhum dinlendi bu birliktelikten.Saatler ilerledikçe mutluluk sarhoşu olduğumu hissettim..inanılmaz keyif aldım konuşmalardan,tatlı sohbetlerden.
Libya'dan,petrolden,pastadan pay almak isteyen ülkelerden,Azerbeycan'dan,Türkmenistan'dan,Arabistan'dan,Körfez ülkelerinden,ülkemizin dış politikasının çok iyi olmasından,yapılan olumlu işlerden söz edildi.Ülkem adına güzel haberler duymak inanılmaz mutlu etti beni.Duygularım med-cezir misali gitti geldi dalgalar boyu.
Ben geleceğini düşünemeyen gençlerin karamsarlığı,işsizliğine,eğitime,şehitlere,ekonomik zorluklar altında ezilenlere,içerdekilere,odaklandım aylardır.Üzüyorum elimde olmadan kendimi.Ucu bana dayanıyor çünkü.Güzin ablalık kolay değil bu zamanda,yaşam koşulları zorlaştı,beklentiler yardım bekleyenler fazla,görüyorum acı çekenleri.
Keşke güzel olsa herşey..ağlamasa gözler,ağlamasa gönüller.
Ankara'nın yaşanabilir kentlerin içinde 1.ci olması,4 yıldır kaptırmaması bu şampiyonluğu hoşumuza gitti.Ayrıca "Güney Projesi" ile İNCEK tarafındaki arsaların inanılmaz değer kazandığından da söz edildi.
Balık güzeldi..sunum güzeldi..sohbet güzeldi..herşey güzeldi anlayacağınız.
Böyle nezih mekanlarımızın olması mutlu ediyor biz Başkentte yaşayanları.
İyi ki varsınız Sedat hocam, can dostum efsane güzel Betül'üm.
DOSTluğunuzu,samimiyetinizi,güzel yüreğinizi seviyoruz biz AVCI ailesi olarak.
Yaşam boyu mutlululuk,birliktelik veee nice BAYRAMLAR dileğiyle....
Sevgilerimi gönderiyorum kucak dolusu Betül-Sedat YILMAZER çiftine.
Herşey gönlünüzce olsun...!!!

GÜZİN AVCI
1.Eylül.2011
ANKARA

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Bu GURBET ellerde bayram sabahı...!

Bir bayram daha geldi
Bir sabah daha oldu
Yine gurbette, yine içim buruk
Kader diyorlar, kısmet diyorlar
Kim ne derse desin
GURBETte çekilmiyor bayram sabahı...!

Ağlarım ağlarım gözlerim şişer
Bu GURBET ellerde bayram sabahı
Memleketim, yurdum aklıma gelir
Bu GURBET ellerde bayram sabahı...!

Ne anne, ne baba yollar gözler
Ne kalem muktedir, ne kafi sözler
Gurbetçi sılayı, soyunu özler
Bu GURBET ellerde bayram sabahı...!

En mubarek günnde HASRET çekeriz
İki büklüm olup boyun bükeriz
GURBET ATEŞİ sönsün diye yaşlar dökeriz
Bu GURBET ellerde bayram sabahı...!

GURBET elde gurbetçiler buluşur
VATAN HASRETİyle keder bölüşür
Bayrama hürmeten zorla gülünür
Bu GURBET elde bayram sabahı...!

GURBET ellerde bayramlar böyle
HASRETİZ....uzağız burda herşeye
Bu GURBET ellerde bayram sabahı...!

GurBETin adı BET
Bir zaman kendi yurdunda bile gurbetçi olursun
Bunu anca başka bir gurbetçi anlar
Bu GURBET ellerde bayram sabahı...!

İçinde kasırgalar esip de yine GÜLÜMSEYEN
Bütün GURBETÇİlere
HAYIRLI BAYRAMLAR OLSUN...!!!

Can dostum,sevgili arkadaşım ŞENAY Amerika'da yaşıyor.Bu şiiri "her bayram sabahı" okuduğunu ve ağladığını yazmış.Duygu yüklü bir şiir. Paylaşmak istedim sizlerle.
GURBETde dostluklar daha farklı oluyor.
Seven kalpler UNUTMUYOR iz bırakanları.
Nerede olursa olsun anımsıyor,özlüyor,arıyor yıllar geçse de üstünden.
Tıpkı benim ŞENAY'ımı aradığım,özlediğim gibi.Seni seviyorum güzel arkadaşım.Kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum.Selam JAY ve ŞEYDA'ya..öptm
Güzin AVCI
31.Ağustos.2011
ANKARA

30 Ağustos 2011 Salı

Çifte bayram

Güle güle 11 ayın sultanı RAMAZAN güle güle.
Kimine keyif verdin,kimine manevi huzur,kimini de mutlu ettin sokak iftarlarıyla.
Ayların en güzeli..en huzurlusu...en mutlusu sensin bilesin.
insan kendini tüm kötülüklerden,tüm olumsuzluklardan arınmış hissediyor bir ay boyunca seninle.
Bir RAMAZAN daha böylece geldi geçti işte hayatımızdan sessizce.
Allah tekrarına eriştirmeyi nasip etsin inşallah.
Giderken yerini ÇİFTE SEVİNCE bıraktı.
Şeker bayramı..şeker tadında..oruçtan sonra ayrı bir güzellikte.
30 Ağustos Zafer bayramı.
Türk'ün yenilmez bileğinin, ZAFERinin dünyaya ilan edildiği en büyük gün.
Buruktu gönüller,şehitlerimizin gölgesi düşmüştü çifte bayrama.
Bir daha ne zaman yaşanır çifte bayram bilemem.
Bu bayram evimizdeyiz,gitmedik bir yerlere.
Sevgili yeğenim Ferudun'un da yaş günü bugün.
Ne güzel bir günde dünyaya gelmişşin canım teyzem.
Yaş günün kutlu olsun.Nice mutlu yıllar sana.
HERKESİN BAYRAMI KUTLU OLSUN...!!!

Güzin AVCI
30.Ağustos.2011
ANKARA
Nice mutlu yıllara.

28 Ağustos 2011 Pazar

Babama...

Canım Babam,

Bugün ölüm yıldönümün...
Tam 31 yıl geçmiş aradan..Daha dün gibi taze acılarım...hala kapanmadı BABA yarası yüreğimde.
Ne kadar genç kaybetmişiz seni babam.Sen veda ederken bu yaşama, dünyaya "merhaba" diyen bebekler koca adam oldu, evli barklı çocuklu anne oldu, kücücük taze fidanlar yaşlı çınar oldu.
Çok şeyler oldu,çok şeyler değişti babam. Bırakıp gittiğin gibi değil hiçbirşey, mumla arıyoruz senin günlerini.
Gelemedim yanına..bırakamadım bir gül mezarına...Bağışla beni.
Yakınmak mı dersin, şikayet mi dersin babam bilemem. Gelebilseydim anlatacaktım sana yaşananları ağlayarak.
Paylaşmak istiyorum olup bitenleri az da olsa..Yazdıklarım seni üzecek biliyorum. Affına sığınarak kaleme alıyorum üzülerek istemeden.
Ramazanlar eski ramazan değil,yaşanmıyor eskisi gibi keyiflice. Özlüyorum iftarları,sahurları.
Bayramlar da yitirdi eski anlamını. Herkesler denizde.
Canım babam içimi acıtan olaylar o kadar çok ki günümüzde. Şaşıracaksın ama gerçek ne yazık ki, dudak uçuklatacak cinsten hepsi de.
En başta..
Hayran olduğun...gururumuz,onurumuz,şanlı Türk Ordusu yıpratıldı babam. ATAM bizleri Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim etmişti son nefesinde.Önemli paşalar,komutanlar içerde.Gerçek savaş da değil, savaş oyununda bile bu kadar paşa komutan esir düşmemiştir, görülmemiştir dünyada böylesi rezalet.
Değerli hocalarımız,gazeteciler,aydın kişiler,iş adamları hepsi içerde babam.
Yaz rehaveti çökmüştü insanların üstüne zaten, şimdi de uzun bayram tatili rehaveti çöktü gönüllere.Unutuldu içerde yatanlar, kaderine terkedilenler. Rahat ve mutlu yaşama hasret çoğu aileler.Bayram karşılayacak güç ,istek kalmadı bedenlerde.
30.Ağustos.Zafer bayramı.Duyduklarına inanamayacaksın ama babam gerçek KUTLANMIYOR artık.
Unutturulmaya çalışılıyor güzel olan çok şeyler gibi. Gururla izlerdik,senin gür sesinin eşliğinde bayram törenlerini büyük çoşkuyla. Bitti babam bitti her bayram gibi bu bayram da bitti.
Kalmadı heyecan, kalmadı sevinç çığlıkları,kalmadı onurlu tablolar.
Kalmadı VATAN sevgisi,millet sevgisi, bayrak sevgisi.
Ülkenin tepesindekiler,muhalefet..Sanki düşmanlar birbirlerine.Başka ülkenin insanları gibi.Neyi paylaşamıyorlar ki şu ölümlü dünyada bilmem ki ?..ne götürecekler ki öbür tarafa bir kefenden başka.TBMM gibi değerli bir çatı altında yiyorlar birbirlerini. Birleşelim,el ele, omuz omuza verelim,cennet ülkemizde küsmüş gönülleri, güldürelim gülmeyen yüzleri demiyorlar.
Şehit haberlerini duyunca bir kurşunda ben yiyorum babam.İçim acıyor,acıları yüreğimden hiç gitmiyor.Aileleri düşünmekten kendimi alamıyorum.Ateşten bombalar düşüyor her gün bir asker evine acımasızca.Sevinç gözyaşları bitti artık, herkes acıdan,yokluktan ağlıyor şimdi günümüzde.
Başbaşa...dostla..arkadaşla..bir fincan kahve,bir bardak çay içmek bile keyifli değil artık.
İşsizlik,yokluk,yolsuzluk,ekonomik kriz,görevden alınanlar,tutuklananlar,davalar,icralar,boşanmalar,borçlar,gönül yorgunluğu,stres,yaşam koşullarının zorluğu,dolup taşan cezaevleri, futbola sürülen kara leke... almış sohbette yerini.
Unuttuk gönlümüzce eğlenmeyi..eğlenceyi.
Gençler üniversite mezunu..hayal kırıklığı içinde..
Her yeni bir güne, iş umuduyla uyanıyor,ümitlerini kaybetmek üzereler, yaralı hepsinin de yüreği.
Yaşamak için çabalıyor insanlar.Herkes kolay para kazanamıyor çünkü bazılarının kazandığı gibi.
Birşey yapamamanın üzüntüsü içindeyim babam.
Ahh..elimde sihirli bir değnek olsa..ilk nemi yapardım babam ?
Şehit düşürmezdim hiçbir askerimizi..ağlatmazdım ağlayan o gözleri, o yürekleri.
Bankalardaki KREDİ KARTLARINI kaldırırdım hemen, zorla bir şekilde borçlandırılıyor halkımız..
Çalınan sağlıklarını,borç yüzünden yıkılan yuvalarını kurtarırdım biran önce.
Eskiden daha mutluydu insanlar,uzatırdı yorganına göre ayağını, ilk haftada bitirmezdi aylığını.
Senin zamanında güldüğümüz o gırgır şamatalara gülemiyoruz artık unuttuk gülmeyi de sanki.
Anlayacağın,içimiz rahat değil babam.
Oysa ben iyimserim,dünyaya güzel bakan biriyim,sevgi dolu yüreğim.
Düşündükçe yaşanan gerçekleri kayboluyor bazen benim de umutlarım.
Yüreğime soruyorum her yastığa başımı koyduğumda;
---" mutlu muyum böyle bir ortamda yaşamaktan?" diye zaman zaman.
Bazen de şaşırıyorum duyarsız,ahlaksız,dolandırıcı,nankör,vefasız insanları görünce.
Babam...canım babam...aslan yürekli babam.
Yaşasaydın eğer inan ölürdün bir kez daha kederinden...!!!
Özür diliyorum üzdüysem seni..
Affet küçük sarı kızını...bir daha üzmem....söz veriyorum şimdiden.
Nur içinde yat, yattığın yer cennet olsun.
Seviyorum seni canım babam.

GÜZİN AVCI
28.Ağustos.2011
ANKARA











26 Ağustos 2011 Cuma

Kadir gecesi

Bu gece
Gecelerin en güzeli
En kutsal gece
Bin aydan daha hayırlı gece
Daların kabul olduğu gece
KADİR GECESİ
Bugün...
ORUÇ herkes..kurtlar kuşlar bile.
Her Kadir gecesinde babam gelir aklıma.Babamdan miras kalmıştır bana.Bizim için ayrı bir anlam taşır Kadir geceleri.Gümbür gümbür kuran okurdu canım babam ağlayarak.Duvarlar sarsılırdı inanın.O namaz kılışı bile farklıydı.Annem de bize abdest aldırırdı,hanım hanımcık otururduk yanına dinlerdik mevlütleri büyük bir mutlulukla.Çağdaş,modern,aydın bir anne babanın çocuğuyduk,Atatürk sevgisiyle,ilkeleriyle büyüdük.Bir o kadar da inançlı,yüreğinde Allah sevgisi olan,Allah korkusu olan, insan gibi insan olarak yetiştirildik insancıl .
Bakıyorum da çoğu kişi kaldırmış merhameti rafa.Duyarlı değil,haberi yok dinden,imandan,insanlıktan.Günü birlik yaşıyorlar zavallı gibi.
Allah doğru yoldan ayırmasın bizleri.
Önce sağlık,sıhhat,mutluluk huzur versin biz kullarına.
Sonra da boş çevirmesin gök kubbeye uzanan ellerimizi..
Kabul etsin dualarımızı Yüce Rabbim
Sevindirsin bizleri gönülden.
DUALARINIZIN kabul olması dileğiyle
KADİR GECENİZ MUBAREK OLSUN...!!!

GÜZİN AVCI
26.AĞUSTOS.2011
ANKARA

23 Ağustos 2011 Salı

Ne hata ettiysem AFFET

" Unuttun mu beni "
Kaç gündür bu şarkı çalıyor içimde..beynimde..yüreğimde...
Evim de..arabam da..yolda..yatakta..hep hep dilimde...
Hemen de ezberlemişim sözlerini farkında olmadan.
Kendim yazmışım gibi...Isındı kalbim şarkıya.

UNUTTUN mu beni,her şeyimi
Sildin mi bütün izlerimi
Hiç düşmedim mi aklına
Hiç çalmadı mı o şarkı?
O sahil, o ev, o ada
O kırlangıç da küs mü bana ?
Sanırdım ki AŞKlar ancak filmlerde böyle
Ben hala dolaşıyorum avare
Hani görsen enikonu divane
Unutamadım gitti...!
Ey AŞK neredesin şimdi
Sende mi terk ettin beni
Ne HATA ettiysem AFFET
Büyüklük sen de kalsın e mi
Sen de olmazsan eğer
Batar artık bu gemi
Unuttun mu beni, herşeyimi
Sildin mi bütün izlerimi

GÜZİN AVCI
23.Ağustos.2011
ANKARA




22 Ağustos 2011 Pazartesi

Radyo başka


Radyo...
Öyle güzel çalıyor ki...
Canım dinlendi bir an...romantik ruhum çıktı gezintiye pembe bulutlar üstünde.
Yüzümde tatlı bir tebessüm, buruksu yüreğim.
Muhteşem bir manzara karşımda ..Çayyolu ayaklar altında.
Radyodan dalga dalga yayılan müzikle birlikte, doğanın güzelliği de birleşince, keyf alıyor gönül, yolunda gitmese de bazı şeyler ülkemde.
Güneş ışınlarının cama vuran yansıması alıyor gözlerimi...sıcaklığı ısıtıyor yüreğimi.
Radyo ile TV arasındaki fark bu işte.
TV yaşam enerjimi çalıyor benden.Ömrümüzü kısaltıyor farkında olmadan.Ya uyutuluyoruz dizi filmlerle ya da stres topuna dönüyoruz kötü haberlerle.
Gözlerim takıldı kaldı Kanal B'ye....Kanal B....evimin içinde sanki...o kadar yakın ki.
isterdim gençliğe yönelik eğitici bir program sunmayı,açık oturumda gümbür gümbür tartışmayı.En güzel fikirler fikir tartışmasından doğar çünkü.
Küçüklüğümden beri de hep spor spikeri olmayı arzu etmişimdir,sporla yatar sporla kalkardım,o nasıl bir sevgiydi anlatamam ki. Aşk gibi.Olimpiyatlarda büyük finalleri görmeyi, o atmosferi o heyecanı yaşamayı hayal ederdim büyük bir tutkuyla.
En çok da neyi istedim hayatta biliyor musunuz ?.
--ATAM'ın Meclisi'nde yer almayı, Cumhuriyet kadını olarak TBMM'de ülkem adına en iyi şekilde çalışmayı.
( Layık olmayanlar orada, bense oturuyorum elim kolum bağlı burada. Yazık bana.)
Olmadı...Yurt dışı...erteledi gönlümden geçenleri.
Gönül bu..istiyor en güzelini. Çünkü yaşam öyle güzel ki..
Bu renkli dünyada ,sorunlar giderilse bir şekilde...mutluluk,sevgi, coşku,heyecan olsa gönüllerde.
Oysa...gözardı ediliyor çoğu acı gerçekler...göz yumuluyor,susuluyor,sessiz kalınıyor çok şeylere.
Çalınıyor pisi pisine genç yaşta yaşamlar, çalınıyor haince özgürlükler.
İşsizlik doruk noktada, gençlerin çoğu depresyonda.
Düşündükçe daraldı yüreğim..kesildi nefesim.
Peşpeşe çalan şu güzelim parçalar, dalgalar misali alıp götürse tüm olumsuzlukları ülkemin üstünden.
Gülse yüzler, gülse gönüller sevgiyle.
Tüm umutsuz yürekler...yeniden sarılsa umuda....sevinçten dönse deliye...!!!

Güzin AVCI
20.Ağustos.2011
ANKARA











19 Ağustos 2011 Cuma

Şehitlerimize...AFFEDİN BİZİ

Affedin BiZi
Size sahip çıkamadığımız için
Sizi koruyamadığımız için
TBMMne düşmanları doldurduğumuz için
Taviz verip onlara tepemize çıkardığımız için
Davul zurna ile uğurlayıp teskereyle karşılayamadığımız için
Haince pusuya düşürülüp kahpe kurşunlara hedef ettiğimiz için
Gençliğinize doyamadan kara topraklara kurban verdiğimiz için
Evinize ateş düşürdüğümüz için
Sevdiklerinizin ciğerini dağladığımız için
Yaşama hakkınızı elinizden çaldığımız için
Ömrünüzün baharında,en verimli çağınızda
Sizi uğurladığımız için
Sadece bir gün ağladığımız için
Bir dakika TVlerde gösterip ertesi günü unuttuğumuz için
AFFEDiN BİZİ...!!!

Güzin Avcı
19.ağustos.2011
ANKARA


17 Ağustos 2011 Çarşamba

Nur içinde yat annem

Bugün
Canım annemi kaybettiğim gün.
Canımın yandığı gün.
Kısmet olmadı yine. Gidecektim bu yıl Ereğli'ye.
Çiçeklerle süsleyecektim mezarını.Dualar okuyacaktım gümbür gümbür.
Eskişehir'den saat 11.15 de atladım hızlı trene annem.
O kadar yorgundum ki göze alamadım yanına gelmeyi.
Tren getirseydi beni sana..getirmedi indirdi Ankara'da.
Şimdi girdim evime.
Özür diliyorum annem senden tüm kalbimle.
Nur içinde yat.
Yattığın yer cennet olsun ANNEM...!!!


Güzin Avcı
17.Ağustos.2011
ANKARA

14 Ağustos 2011 Pazar

14 Ağustos

Ayın 14 ü
En güzel gün
En anlamlı gün benim için
oysa
Uzağım
Evimden
Eşimden
Bu yıl böyle oldu
bir daha omasın dileğiyle..
nice..nice..güzel senelere...!!!

GÜZİN AVCI
14.Agustos.2011
ESKİŞEHİR

12 Ağustos 2011 Cuma

Eskişehir'den sevgiler

Atladım hızlı trene...indim Eskişehir'e.
O da ne...???
Kıştan kalma bir gün sanki..
Donduk iliklerimize kadar.
Gülin'le bir hefeste atladık taksiye,attık kendimizi eve.
Yok be kardeşim...
Ankara başka bence.
Nereye gidersem gideyim arıyorum ben okuduğum bu güzel şehri.
" Ankara ölü şehir..deniziniz yok ya..." diyorlar.
Olmasın be güzel kardeşim olmasın..
DENiZ bizim gözlerimizde..gönlümüzde..baktığımız her yerde.
Gülay ablamın hatırı için kalacağız birkaç gün Eskişehir'de.
Dilerim yağmur kesilir de güneş çıkar bir an önce.
Mevsimler mi değişti ne ???
Sağlık olsun diyelim veee sevgiler gönderelim Porsuk çayından sizlere.
iyi günler herkese.

GÜZİN AVCI
11.Ağustos.2011
ESKiŞEHiR

9 Ağustos 2011 Salı

Kıyamadığım saçlarıma.. nasıl da kıydım bir anda

Dile kolay...
1983..ilk görev yerim..Siirt-Kurtalan..Kurtalan lisesi.
Saçlarımın ilk uzamaya başladığı sene.
O günden bugüne hep uzundu saçlarım.
Işıl ışıl, sapsarı, bazen dümdüz bazen dalgalı..bazen topuz... her zaman havalı.
Kurtuluş Lisesine geldiğim sene neredeyse belime yaklaşıyordu uzunluğu..Hergün bir model yapardım özenle.
" Okulun en güzel öğretmenisiniz..!!!
Bu sözü öğrencilerimden ya da arkadaşlarımdan duymak hoşuma giderdi.
Yıl 1993..evlendiğim sene.
Balayımız da..Paris'te..Eyfel kulesinin tepesinde..rüzgarda savrulurken güzel saçlarım mutluydum halimden.Oysa akşamdan beri üzgün..pişmanım nedense.
Taner'im her zaman der.
" Kadını gösteren saçlarıdır" diye.Hiç sevmez kısa saçı.
" Sakın kestirme...!!!" der her zaman.
BOP MODEL...Hay Allah...nerden uydum şeytana.
---" Bob model keser misiniz saçlarımı ? " dedim bir anda.
Her makas darbesinde..kaçmak istedim kuaförün elinden..yine de..oturdum kurbanlık koyun misali..boyun eğdim kaderime.
Yere düşerken sessiz sessiz, ağlamaklı, güneş pırıltısına benzeyen altın saçlarım kızgındı bana biliyorum.
Kökü bendeeee...
Üzülmeyin güzellerim...yine uzatırım sizi keyifle.
Ne dersiniz biraz da böyle gezmeye...???
Bob modelli Güzin teyze...!!! çok komikse de....ne yapalım kesildi bir kere.

GÜZİN AVCI
9.Ağustos.2011
ANKARA

8 Ağustos 2011 Pazartesi

VEDA İZMiR'e...indim evime...

Evdeydik uzun süre..muhabbet ettik bol bol..Öğrencilik yıllarımızı anlattık birbirimize..unutulmayanları.. bizlerde iz bırakanları.

Akşama doğru çıktık dışarı.Karşıyaka sahilinde, denize sıfır lokantada yedik yemeğimizi.GÖZLERİME İNANAMADIM. Bir tek bizim masamızda içki yoktu. Rakı-şarap-bira..kızlı erkekli, yaşlısı genci..tokuşturuyordu kadehleri.
11 ayın sultanı..RAMAZAN..ayların en kutsalı..en güzeli..utandım Rabbimdem..özür diledim hepsinin adına. "Günah..bu kadar da olmaz ki.." dedim yüksek sesle.Her koyun kendi bacağından asılır ama olmuyor böyle ulu orta.Üzüldüm güzel İZMİR halkı adına.
Manzara güzeldi..Ay ışığı..yakamoz..vuruyordu ayna gibi denizin yüzüne..
İnanılmaz benziyordu KATAR'ın ilk hallerine.Şimdi eski Katar'dan eser kalmadı tabii..kısa sürede dikilen devasa kulelerle muhteşem bir görüntü içinde.En çok gecesini severdim ben.Zengin ülkeydi.Işıl ışıldı her yer.Petrolün yanı sıra bitmek bilmeyen doğal gazı vardı nasıl olsa.Yanıyordu elektrikler sabaha kadar doyasıya.
Lokantadan kalktık Özsüt'te aldık nefesi..
yenilen pasta,kazandibi,dondurma..ağızlara layık lezzette.Yedik afiyetle.
Sıra geldi yürüyüşe.. sohbet ederek yürüdük sahil boyu uzun süre keyifle.

Bizi ısrarla yolcu etmek için bekleyen cici damat ve geline teşekkür ettik tüm içtenliğimizle. ÜLKEM-ÖZGÜR Sağolun çocuklar.Allah mesut etsin, hep gülün daima.
El salladık sevgiyle.. kalın sağlıkla..yeniden görüşmek dileğiyle.

Saat gecenin 24.00 ü...Ulusoy...en beğendiğim firmaydı bir zamanlar.
Hareket etmesiyle başkadı işkence. Gözümü kırpmadan indim Söğütözü'ne.
Kalbim kuşlar gibi çırpındı evimizin önünden geçerken.
İnsanın evi...bambaşkadır yeri.
Denizimiz yok amaa....olsun...
SEVİYORUM ben BAŞKENT'imi...!!!

Güzin AVCI
8.Ağustos.2011
ANKARA

6 Ağustos 2011 Cumartesi

iZMiR'de..senelerdir yasamisim sanki bu sehirde

6.Agustos.2011 Karsiyaka
Ogleye kadar uyudu gencler.Ben yine ayni saatte ayakta.Ogleni zor ettim.
--'Ben cikiyorum, siz takilin kendi halinize...!!!dedim attim kendimi disariya.
ilk isim Karsiyaka Ulusoy'dan biletimi almak oldu..Karsisi iskele.
Hemen atladim vapura..gecmek icin KONAK'a...
Ruzgar sert esiyordu,nefesimi kesiyordu zaman zaman...
Dev dalgalar vurdukca vapura..sanki alabora olacakmisiz gibi heyecanlandim. bir saga bir sola dansedercesine, hem korku hem de yuksek adrenalinle indim Konak'a.
Atladim bir taksiye.Kucuk yali..cok sirin bir semt..deniz kenari.Mefkure hanimin evini buldum elimle koymuscasina.Tum aile,sulale toplandi bir bir.Hoca geldi.Mevlut okundu.Allah kabul etsin,nur icinde yatsin Nazire teyzemiz.
--'Hosca kalin..Allaha emanet olun' dedim ayrildim evden.Gorevimi yerine getirmenin huzuru vardi icimde.
Neyire'mi aradim..9 Eylul hastanesindeydi.
---'Bugun refakatci kalmiyacagim ablam var' dedi.
---'Bekle..geliyorum seni almaya ' dedim atladim bir taxiye indim hastaneye.
Canim bekliyordu beni..6 gundur hastanedeydi..rengi solmustu..ama guzel yuzu hala guzeldi..candan kucakladi butun gucuyle.Nazire teyzenin helvasi vardi yanimda bir cay aldik kantinden, yedik helvasini,dua ettik arkasindan.
indik bir taxiyle uc kuyular iskelesine..Ordan bindik arabali vapura..BOSTANLI'ya.
Disariya oturduk..IZMIR ayaklar altinda..Bostanli..Karsiyaka karsimizda..
Aksam gunesi batti muhtesem bir sekilde sifir denize..Gunesin o tatli kizilligi vurdu gokyuzune..inanilmaz guzel bir manzara..inanilmaz guzel bir isiltiyla yavas yavas gelin gibi suzule suzule, sohbet ede ede Katar'dan Umman'dan, sanki ASK GEMiSinde, dunya turuna cikmiscasina..indik Bostanli'ya.
Oyle keyif aldik ki..
Ben de unuttum tum yorgunluklari..Neyyirem de unuttu kac gundur hastane kosesinde yasadiklarini.
Cocuksu..muzip..icten bir sesle...
---'Guzin..ben cok keyf aldim..cok iyi geldi bana...bir daha gidip donelim mi ? dedi heyecanla.Yeterli oldugunu soyledim.'Cok aciktim,yemek yiyelim guzel bir yerde' dedim.
Neyyire'nin kardesinin de var luks bir lokantasi Bostanli caddesinde. PAPRICA.
Cok canli hareketliydi cadde..sanki tum gencler sozlesmis gibi toplanmisti bu caddeye..Yemek yedik sevgili arkadasimla keyifle..Canimiz dinlendi,kan geldi yuzumuze.
Ulkem-Ozgur-Gulin aradi nerdesiniz ?biz Bostanli'dayiz 46 Edem'deyiz' diye..
Yuruyerek gittik yanlarina..igne atsaniz dusmez yere..tiklim tiklim dolu heryer.
1 saat sohbet ettik.Yorgunduk ama mutluyduk birarada olmaktan.Kalktik hep beraber.
Neyyire'mi bindirdik once taksiye..MAViSEHiR'e...
Biz bindik ardindan bir taksiye..KARSIYAKA'ya...
Sehri ogrendim bir kac gun icinde.
Yillardir iZMiR'de yasiyormuscasina.
Heryer..her cadde..her sokak tanidik geldi bana.
Kordon'da yemek yerkende hissettim bu duyguyu.
Gecmisteki ruhum iZMIR'li miydi aceba ? diye dusunmeden edemedim kendimi...!!!

GUZiN AVCI
6.Agustos.2011
ANKARA

5 Ağustos 2011 Cuma

Bir ay once bugundu..

Zor bir geceydi..
Baskent Hastanesinde ablamin basinda uykusuz gecirmistim geceyi.
Sabah erkenden Nur hocam,Fikret bey ve Serap hemsire gunes gibi dogmuslardi odaya bu saatlerde.Bekledigimiz mujdeli haber gelmisti nihayet Nur hocamizdan..
---'Bugun sizi taburcu etmeyi dusunuyorum...!!!'
Dunyalar Gulay'in olmustu.O mutlu..enistem mutlu..ben bir ayri mutlu.

Tam bir ay gecmis aradan.Oysa bizim icin seneler kadar uzundu gecmedi gunler saatler.
Allahima binlerce sukurler olsun su mubarek RAMAZAN ayinda..
herkes evinde, herkes yuvasinda.

Dun 'haydi..Kusadasina gidelim..Nazilli sitesini ziyaret edelim' dedi kizlar israrla.
Ben de istiyordum Mavisehir'den sevgili arkadasim SEVGi'yi gormeyi.. ablasini kaybetmisti 1.5 ay once.Ona bassagligi dilemek istedim.Firladik ciktik evden.Cok gecmeden indik siteye.
Once Sevgi'ye ugradik.Ne kadar guzel bir insan.Sohbetine doymuyor insan.Ozlem giderdik.
Meral hanima ugradik.
Ev sahibi cok guzeldi yaz tatili iyi gelmis dinlenmisti.Nesesi, enerjisi bize de gecti birden.Zor ayrildi kizlar guzel evinden.
CHP eski milletvekili Nurettin amca ile Leman hanim teyze her zaman ki gibi oturmuslar denize karsi yemek yiyorlardi keyifle.Bizden once EMRE KONGAR hocam varmis goremedik.
Epeyce guldurdu Nurettin amca, ozlemisiz tatli sohbetini, gur sesini.Taner'le konustu telefonla,espiriyle takildi epeyce bol kahkaha.
Gulay hocama ugradik..yoktu ailecek...Goremedik yan komsumuzu maalesef.
Safiye hanim karsi komsumuz da yoktu Izmir'deymis.
Tulay hocama ugradik.Kapida esinin mercedesi duruyordu..sevindik evdeler diye.Uzun uzun caldik kimseler yoktu ne yazik ki.Cook geceler kut oynamistik Tulay hocamla.

Yazilarimi yazdigim,siirlerimin satirlara dokuldugu masamiza baktim duygulandim..
simdi yeni bir aile kahvalti yapiyordu gule oynaya.
Sevgimiz aradi tatli bir sesle.. ' nerdesiniz yemek hazir...!!! ' diye.
Allah affetsin..suclu suclu yedik Sevgi'min hazirladiklarini bu kutsal RAMAZAN ayinda.

Tesekkur ettik guzeller guzeli arkadasima,
el salladik evimize,denize,sahile,keyifle yuzenlere.
izlemeden gunesin batisini karar verdik donmeye.
Guzel ama bir o kadar da yorucu bir gundu.
Sevdiklerimi gormek mutlu etti beni.Donduk tatli yorgunlukla iZMiR'e evimize :))

Guzin AVCI
6.Agustos.2011
iZMiR

4 Ağustos 2011 Perşembe

iZMiR derin uykuda

Sabahin erken saati.Mis gibi bir hava.Hafif bir meltem ruzgari oksuyor tenimi, dolasiyor yuzumde.Bir ara cikip gitsem yurusem sahilde diye dusundum uzun uzun, sonra vazgectim bu fikrimden.Kedi cevikligindeki Guzin gitmis,kendini yorgun hisseden biri gelmisti yerine.Aylardir dinlenmedik normal bence bu denli yorgunluk.
Ozgur..cici damadimiz...muhendis olmak kolay degil, sabahin erken saatinde sessizce cikti evden ,1 saatte ulasacak Aliaga Tuprasa...Calismak boyle guzel iste.Erken kalmak gibisi var mi ? sevmiyorum ben gozum baka baka yatmayi..yatanlara da kizarim elimde degil soylerim bir cift lafi :)))
iZMiR gercekten de guzel sehir.
Yasanacak sehir.
Sahilde Kahve Diyarinda otururken aksam dusundum de...
Deniz...isiklar...huzurlu ve mutlu insanlar..
kimi oturuyor keyfince iciyor kahvesini,yiyor yemegini.....kimi dolasiyor ozgurce...kimi yalniz kimi elele.
Kendini asmis Avrupalasmis bir sehrimiz.
Yazacak neler var neler..vaktim yok simdi..yazarim ileri ki gunlerde.
simdilik kalin sevgiyle.

Guzin Avci
4.Agustos.2011
iZMiR

3 Ağustos 2011 Çarşamba

2.ci hayatta..kimler kaldi dost olarak hayatimda..

Gulay ablam...
Asil annemin 2.ci kizi..evin en bilgili,en kulturlu,en saf en temizi,herseyi icine atan sessizi.
9 Mayis..anneler gununden 3 agustos bugune..
Yasamla olum cizgisi arasinda gittik geldik gunlerce.
Mayis--haziran--temmuz--agustos
Kolay degildi bu gecen surec..neler goturdu bizden neler ?
Sabirla bekledik..emegimizi sevgimizi esirgemedik ablamizdan.Allaha sukrettik, dualar ettik,yalvardik agladik,sifalar diledik.
Yuce RABBIM cevirmedi bizi kapisindan.Bugunu gorduk sukurler olsun.

Yorgunluklar gecici..unutuluyor hemencecik.
Unutulmayanlar ne mi ?
1---GERCEK DOSTLAR...yanimda olanlar.
2---Sahte..maskeli yuzler..yani benim icin bundan sonra birsey ifade etmeyenler.

Bu kadar ciddi bir ameliyatta benimle birlikte bu zor sureci yasayanlar, gece gunduz demeden arayanlar, yanibasimda elimden tutanlar dostumdur benim.
Guzel gunlerde, eglencede herkes vardir bir yerlerde..
Onemli olan boyle gunlerdir.
Basit bir ameliyat olsaydi eger:
bu kadar elemezdim elekten, gecirmezdim suzgecten.
Akraba olsun,arkadas olsun, dost olsun.
Ablama verilen deger bana verilmis degerdir.
Kimler ablamin yaninda olduysa..kimler kosa kosa atlayip geldiyse Ankaraya...ameliyatinda beklediyse endiseyle kapisinda...ameliyat sonrasi sevindiyse ciglik cigliga..
Ameliyat oncesi..ameliyat sonrasi
yazmisim bir kenara..
kara kapli defterimin GERCEK DOSTLAR sayfasina.


Ablamin bu 2.ci hayatinda...
Herkese ciplak ayakla kosan Guzin yok artik...!!!

GUZiN AVCI
3.Agustos.2011
ANKARA

iZMiR..memleketimin guzel sehri

Mefkure hanim...KATAR'dan sevgili dostum arkadasim.Yuksel abimizin biricik esi. Guzel insan..yuregi de guzel kendisi de.
Aradi telefonla. " annemi kaybettim..!!! dedi buyuk bir uzuntuyle.
Yuregim ciiiz etti.Anneler degerlidir benim icin.Ne diyecegimi bilemedim, uzuldum derinden.Yaninda olmak istedim o an.Paylasmak istedim acisini.

Kac gundur Neyyire"m de iZMiRde annesiyle hastanede.Bekliyorlar iyilesmesini guzel teyzecigimin.Dualarim hep bu guzel dostlarimlaydi kac gundur.Ablamla ugrassam da bir yandan da hep aklimdaydi her ikisi de.
Ne kadar zor gunler geciriyorlardi bir ben bilirim bir de Allah.

Hemen Taner"imden izin istedim." Ben iZMiRe gitmek istiyorum izin verirsen " dedim.
Sagolsun hic dusunmeden "git" dedi sevindirdi beni.

Hemen Gulinle atladik gece yarisi..indik sabahi..
Ulkem sevgili yegenim..cicegi burnunda taze gelin..karsiladi bizi sevgiyle,getirdi kendi gibi cici evine.
Hep birlkte Mefkure hanima gittik..bassagligi diledik uzuntuyle.
Kendimi ailenin bir ferdi gibi hissettim huzurluydu yuregim.Hepsi de sevgi dolu,misafirperver,gorgulu,bilgili guzel bir aile.Nur icinde yatsin annecigi..ne mutlu guzel evlatlar yetistirmi birakmisti ardinda.Denize bakan evinde guzel evinde sevgi ruzgarlari esiyordu dualarla.

Neyyiremi aradim cikista hemen.."9 Eylul hastanesindeyim" dedi.
Canim teyzecim acil sifalar diliyorum sana yurekten.Cok etkilendim gercekten.
Sen kahkahalar atan sevgili teyzecigim zayiflamis bir avuc kadar kalmisti.Bir yil once..Kusadasinda unutulmaz bir hafta gecirmistik hep birlikte.Hersey insanoglu icin.Ne olcagini bilemiyorsun iste.
Canim teyzem..
Emekteki guzel evinden uzakta sagligina kavusmak icin burdasin..Dilerim su mubarek RAMAZAN ayinda, biran once hersey yoluna girer gule oynaya cikarsiniz hastaneden hep birlikte.Dualarim sizinle.

Ulkem is gorusmesinde..Gulin derin uykuda.
Ben mi ?
iZMiRin esintisi...vurdukca yuzume...manevi bir huzurla doldu yuregim.
Dostlarimin yaninda olmak hafifletti tum yorgunlugumu.

GUZiN AVCI
3.Agustos.2011
ANKARA

30 Temmuz 2011 Cumartesi

Hayalin benimle...

Elimde sigaram
Masamda içki kadehim
Aklımda SEN
Gözlerimde hayalin
Dalıp dalıp gidiyorum uzaklara
Arıyor gözlerim kaybetmeden ümidini sabırla...

Bir köşeden çıksa diyor
içimden bir ses yalvarıyor adeta
Çalsa diyorum telefonum
Çalsa da duysam sesini
Bir arasa bir sorsa
içten bir ses tonuyla
alsa üzgün gönlümü...

Yazsa diyorum
Mektup gibi bir mail
Alsa aklımı başımdan
Hoplatsa yüreğimi yerinden...

Neler istiyor ?
Neler düşlüyor bu deli gönül ?
Hepsi masumca..hepsi hayali...
SEN...SEN..olmasan da yanımda
Varlığın yetiyor inan bana...!!!

GÜZİN AVCI
30.Temmuz.2011
ANKARA

28 Temmuz 2011 Perşembe

Yorgunum

Yorgunum sevgili günlük
Çok yorgunum
Yüküm ağır
Uykusuzum günlerdir
Direncim tükeniyor hızla
Tek sığınağım yüce Allahım
Bir de...
çocuksu masum yüreğim
Herşeye...herşeye rağmen
sıcacık gülümseyebiliyor
içtenlikle bu zor hayata...!!!

Güzin AVCI
27.Temmuz.2011
ANKARA

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Sevgili günlük

Dün bu zamanlar inanılmaz gökgürültülü, sağnak bir yağmur vardı Ankara'da.Şimşekler dev spotlar gibi aydınlatıyordu evin içini.
Hiçbirşeyden korkmam ben korkarım şimşekten bir de bomba gibi patlayan yıldırım düşmesinden.Sabaha kadar yağdı yağmur nisan yağmurlarını aratmaksızın.
Blog sayfam benim günlüğüm oldu.Çocuğum gibi.
Bazen üzüyorum onu sitemli,kahırlı yazılarımdan dolayı.
Amaaa...bugün mutluyum günlük...Sana güzel haberler yazacağım keyifle.
Gülay ablamın RANDEVU günüydü bugün.
--"Nur hocam görecek, bakalım ne diyecek ? " heyecanı vardı herkeste.
Telefonlar susmadı ardı ardına.
--" ne oldu ? doktor bey ne dedi? söyle Allah aşkına ? "
kapattım telefonu sonunda.
Nur yüzlü hocam geldi.Ameliyattan çıkmıştı bir iki saat önce.Allah kolaylık versin hepsine.Ne kadar zor bir meslek ? bir o kadar da kutsal...saygım sonsuz her birine.
Gülay ablamı inceledi,koridorda yürüttü sakince,fiziksel kontrolünü yaptı.
Sevgi ve güven veren yumuşak ses tonuyla:
--" Maşallah..iyisin , bol bol yürüyüş yap artık..en az 25 dk " dedi.
Gönüllerimize su serpildi.Tüm yorgunluklar gitti az da olsa üstümüzden.
Çok şükür yüce Rabbime...bugünleri bağışladığı için bizlere.
Mutlulukla döndük evimize.
sevgiler hepinize.

Güzin AVCI
25.Temmuz.2011
ANKARA

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Güzellik mi zeka mı sizce ?

Devlet kapısı

PTTye gittim bugün Yenişehir'e.
1 lira verdim, kimliğimi gösterdim, imza karşılığında kapalı zarf içinde " devlet kapısı şifremi " aldım. :)))
Tüm kamu kuruluşlarına internet aracılığıyla girebilmem içindi. Merak ediyorum bazen trafik cezam var mı yok mu ? diye hız yaptığım zaman.
Merdivenlerden iniyordum koşar adım.
---"Güzin hocam.."..diyen tatlı bir sese doğru yöneldim.
Rüzgar çarpmışa döndüm birden.Gözlerimi alamadım. Durdum..bakakaldım deniz mavisi gözlerine.Muhteşem bir güzellik duruyordu karşımda. " Canım hocam" diyerek sarıldı heyecanla.Sıcacık, içten bir sevgiyle kucakladım ben de kendisini.Radar gibi beynim hangi öğrencimdi sorusuna yanıt aradı yıldırım hızıyla.
--"Hiçbir öğrencimi unutmazdım nasıl oldu da bunu unuttum" diye de kızdım kendime.
Bıyıkaltı,esrarlı,gizemli bir şekilde gülümsedi bana kibarca.
--" hocam size hayrandım,mavi lens taktım,saçları mı da boyattım,ben de sarışın modasına uydum,ben Ebru" demez mi ?
Hay Allah..bir insan bu kadar mı değişir ?
Sarışın, dünya güzeli, alımlı, dikkat çekici bir genç kız duruyordu karşımda.Güzel,uyumlu ve kaliteli giyinmişti özenle.Tek omuzu askılı bluzu dikkat çekiciydi..Yaz güneşi gibi parlıyordu ışıl ışıl..Tablo gibi büyüleyici bir görüntü sergiliyordu, vücudu da kusursuzdu.Lise önlüğünün içinde masum bakışlı,siyah saçlı bir kızdı oysa .Annesi ile arası iyi değildi.Çok emek vermiştim aralarını düzeltinceye kadar. Ne diller dökmüştüm günlerce.Gençlerin ruh sağlıkları çok önemliydi benim için.Bazen öfke krizine girer saatlerce ağlardı. İnanılmaz üzülürdüm yaşadıklarına.
---" Sıcaktan bunaldım, gel Mado'da bir dondurma yiyelim " dedim, keyifle kabul etti.
Başbaşa oturduk iki saate yakın. O anlattı ben dinledim sabırla.
Bazen şaşırdım, bazen sevindim, bazen endişelendim anlattıklarına.
Geçen yıl evlenmiş severek isteyerek.Ama yolunda gitmemeye başlamış evlilik..Kendisi çalışıyor iyi bir yerde ,işinden çıkarılan mağdur işsiz bir koca.Kavgalar,tartışmalar,beklentiler düşünülenden fazla.
Bazen nasihat ettim dinledi suçlu gibi...Öyle bir bakış baktım ki gözlerine o anladı ne demek istediğimi. Güzin hocası yine aynıydı okuldaki gibi sert,disiplinli,taviz vermiyordu işte.
Olgunlaşmamıştı sevgili öğrencim henüz.Hataları vardı,sorumsuzca vardı davranışları..
Hoş değildi yalnız başına tatile çıkması,eşini kaile almaması.
Evlilik saygı,sevgi,özveri ister...sabır ister..İşinden oldu diye boşanmak istemek doğru değildi.
Bilmem ne kadar yararlı olabildim kendisine. Kızgın ve öfkeliydi ses tonum son sözlerimde.
Ayrılırken tuhaf bir duygu hissettim yüreğimde. O güzellik buhar oldu sanki karıştı gökyüzüne.
Gurur duymak istiyor insan her bir öğrencisiyle. Böylesi mutsuz ve mantıksız konuşmalar etkiliyor insanı derinden.
Acımakla karışık değişik bir duygu alıyor sevginin yerini.
"Allah güzellik vereceğine birazcık da AKIL,FİKİR verseydi keşke " dedim sessizce bakarken gidişine...!!!.

Güzin AVCI
23.Temmuz.2011
ANKARA

21 Temmuz 2011 Perşembe

Evlat acısı

Ablamda kaldım bu gece.
Sabahın erken saati. Uyandım büyük bir üzüntüyle. Rüyamda şehitlerimizi gördüm. Nur içinde yatsınlar.
Kocaman bir asker aracı.Kapalı dört bir yanı.Kenarlarından bir karış açık her tarafı.
Gencecik,ana kuzuları,oturmuşlar yan yana,sıra sıra,omuz omuza.
Nasıl yalvarıyorlar...
---" yardım et...yardım et...ne olur yardım et...!!! " diye.
Gözlerimi kaçırıyorum, "hangi birinize yardım edeyim,o kadar çoksunuz ki" diyorum içimden. Bir tek asker ses çıkarmıyor,gözlerini kaybetmiş mayında..birden hareket etti asker aracı...uzaklaşırken hala sesleri geliyordu..--"yardım et..yardım et.." uyandım terler içinde.
Yüreğime kocaman bir ateş parçası düşmüştü sanki.
---"Hayırlara çıksın" dedi ablamlar.Gün boyunca çınladı kulağımda haykırışlar.
Saat 18.00..bugün evime erken gidiyim dedim indim aşağıya.Tam arabaya bineceğim,kaldırım kenarında,iki büklüm oturmuş bir amca, dayamış sırtını ağaca. Bugün çok sıcaktı Ankara. Ağacın gölgesinde dinleniyor sandım bir an.
Baktım ağlıyordu sarsıla sarsıla.
Hay Allah...ne oldu aceba?Yaklaştım yanına usulca.
---" iyi misiniz ? " dedim şefkatli,yumuşak bir ses tonuyla.Konuşmadı baktı sadece.
Soluktu rengi.Bembeyaz saçı ve sakalı karışmıştı birbirine.Binlerce ton yükün altında ezilmiş gibi omuzları çökmüştü.Yarı kapalı gözleri kıpkırmızıydı.Gariban biri değildi.Giyiminden belliydi,tertemizdi ütülü beyaz gömleği. gazel yaprak gibi titriyordu elleri,mengeneye sıkışmış gibiydi sanki yüreği,zor alıyordu nefesini.O kadar inceydi ki üflesem uçardı belki.Uzaktan çok yaşlı bir amca gibiydi,oysa orta yaşlarda biriydi.
Kızdım içimden gelip geçenlere..ne kadar duyarsızlaşmışız..bugün bir kez daha anladım bunu ne yazık ki.
Çatlamış dudaklarından acıyla fısıltı halinde dökülen sözler çiviledi beni olduğum yere.
---" Oğlumu kaybettim ben...yarım kaldı hayallerim...!!!"
İçim ürperdi.Ne diyeceğimi şaşırdım.Kelimeler düğüm düğüm dizildi boğazima.
---" başınız sagolsun,çok üzüldüm" diyebildim yutkunarak.
Doğrulmaya çalıştı zoraki, genç yaşta ihtiyar olmuştu sanki.Yüreğini yakan gözyaşlarıyla birlikte çıktı kaldırıma.Çatıldı kaşları, öfke içinde ;
---" ŞEHİT babasıyım , bu can çıkmayınca bedenimden dinmez ACIM..."!!!

Birazcık keyfim vardı.Yüzümdeki sıcacık mana kayboldu birden, Deli fırtınalar esti içimde öfkeyle karışık, adamcağızın acısı çöktü yüreğime.Rüyam buna çıkmıştı işte.
Hayat ne kadar da acımasızdı.Gam-keder-üzüntüdür insanı öldüren.Oğlunun sefasını çekecekken cefa çekiyordu istemeden.Yaşam anlamını çoktan yitirmişti bu baba için,evlat acısı benzemez ki hiç birşeye, tarifsiz acıydı yüreğindeki.
Lanetledim.."Kurşun sıkan eller kırılsın" dedim tüm kalbimle.

Utanıyorum şehitlerimizin adına
Üşüdü parmaklarım zorlanıyor yazarken şimdi
kış soğuğunda kalmışcasına
bu temmuz sıcağında
Daha onlar çocuk...ömürlerinin baharında
En delikanlı çağlarında
Yakışmaz böylesi haince ölüm
Yakışmaz körpecik ana kuzularına kara toprak
Unutmasın hiç kimse
Baksınlar şanlı tarihimize,yakın geçmişimize
Şehitler ölmez VATAN bölünmez
ATAM'ın çocuklarıyız biz
Birimiz ölürüz binimiz diriliriz yeniden yiğitce...!!!

Güzin Avcı
21.Temmuz.2011
ANKARA

Kırılan kalp düzelmez asla

Bilkent Real'e gittim biraz nefes almak için.Ben girerken içeri ismi lazım değil psikopat hatun çıkıyordu kapıdan.Karşı karşıya geldik, kaçırdım gözlerimi kötü enerjisinden nasibimi almamak için.
Kırılan kalp kolay kolay düzelmiyor zaman geçse de aradan.
İnsanı insan yapan bir takım güzel erdemler vardır. Bu hatun yoksundu hepsinden.
Doha...KATAR'ın başkenti..dünyanın en zengin şehri..rüya gibiydi ışıltılı geceleri..çiçekleri ..sahili..zaman zaman özlüyorum görkemli evimizi, muhteşem sitemizi. Gurbet-hasret-özlemdi tek eksiğimiz..Mutlulukla,çoşkuyla dolu dolu geçerdi günlerimiz.Tek kelimeyle eğlenceliydi seviyordum bu özgür,modern,güvenli şehirde yaşamayı.
Bu hasta kişilikli,psikopat hatunun kıskançlığı yüzünden yoruldu gönlüm, çalındı bazı günler enerjim.

Bugün..esirgedim senden...Allahın selamını bile vermedim haketmediğin için.
Acıdım bir kez daha zavallılığına ardından.

Güzin Avcı
20.Temmuz.2011
Ankara

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Dolunay etkiler beni....

Bugün evimdeyim.
Ay dolunay, en güzel, en muhteşem hali, kocaman tepsi gibi, salonun içinde sanki.
Benim vazgeçilmezim..sıcak yaz günlerimin can simidi..mutluluk kaynağım sevgili dondurmam..kocaman bir kase aldım yanıma.
Dayadım sırtımı orta sehpaya,uzattım ayaklarımı.Ruhum bedenim arınsın,temizlensin istedim tüm olumsuzluklardan,stresten,yorgunluktan.
Terapi gibi geldi bana ayın ışığı,hanımeli kokusu yayıldı birden ruhuma. İçim huzurla doldu.
Öyle bir transa geçmisim ki karanlık dönüstü masmavi gökyüzüne.Sanki parlayan ay değil günesti. içim ısındı yasam enerjisiyle.
Ahh....bir beste yapabilsem tatli bir melodi ve sözler döküldü yüreğimden,hem acıklı hem melankolik,hem de hos geliyordu kulağıma.

""Sana dünyayı bagıslayabilseydim keske
Belki inanırdın sevdigime
Gönül gözüyle sevdim ben seni
Hic terketmedi kalbim bir saniye bile ..!!! ""

Düsündüm de ne kadar yorgun bedenim, zor bir sürecten geciyoruz su günlerde. Çollerde susuzluktan kavrulmus insanlar kadar bitkin haldeyim.
Oysa yaz ne güzel.Dinlenme mevsimi.
Kapattim gözlerimi..Ayın etkisiyle kalbimin ritmik sesi aldi götürdü beni romantik bir yaz gecesine.Dalgalarin sesi,kıyılarla kavga edisi geldi gözlerimin önüne.Seviyorum ben doğayı,seviyorum yasamayı.
Burada..ATAM'in baskenti Ankara'da bile guzel yaz....
Her aksamüstü günesin batısını izliyorum bazen icim buruk bazen neseli.
Her sabah uyandiğimda keyifle aciyorum penceremi sukrediyorum Yaradanima.
Hep diyorum gececek bu zor gunler..Beden yorgunlugu gelip gecici nasil olsa, onemli olan zihinsel yorgunluk olmasın yeter ki...kaygı,stres,endise olmasın icinde,duygular donusmesin kavgaya yuregimizde.

Gulay ablama gelince..hala eski zihniyette.Degismeli bana gore bir an once.Hayata farkli bakmali,hak eden kisilere deger vermeli,,hayat daha canli,daha anlamli,daha guzel olmali gozunde,dengesini biran once kazanmali,yurumeli,kosmali yeniden saglıkla mutlu yarınlara.
Tatli hayallerdir insani tutan ayakta.
SEVGİdir zihni,bedeni,ruhu dinlendiren, guc veren , destek veren canimiza.
UMUDUMUZ asla kaybolmasın, askin tatli buyusu heyecanlar hep kalsin yuregimizde..
Enerji dolu, saglıklı yasama her zaman diyebilelim MERHABA...!!!

Güzin AVCI
15.Temmuz.2011
ANKARA

Dolunay etkiler beni...

Bugün evimdeyim.
Ay dolunay, en güzel, en muhteşem hali, kocaman tepsi gibi, salonun içinde sanki.
Benim vazgeçilmezim..sıcak yaz günlerimin can simidi..mutluluk kaynağım sevgili dondurmam..kocaman bir kase aldım yanıma.
Dayadım sırtımı orta sehpaya,uzattım ayaklarımı.Ruhum bedenim arınsın,temizlensin istedim tüm olumsuzluklardan,stresten,yorgunluktan.
Terapi gibi geldi bana ayın ışığı,hanımeli kokusu yayıldı birden ruhuma. İçim huzurla doldu.
Öyle bir transa geçmisim ki karanlık dönüstü masmavi gökyüzüne.Sanki parlayan ay değil günesti. içim ısındı yasam enerjisiyle.
Ahh....bir beste yapabilsem ...
tatli bir melodi ve sözler döküldü yüreğimden,hem acıklı hem melankolik,hem de hos geliyordu kulağıma.

""Sana dünyayı bagıslayabilseydim keske
Belki inanırdın sevdigime
Gönül gözüyle sevdim ben seni
Hic terketmedi kalbim bir saniye bile ..!!! ""

Düsündüm de ne kadar yorgun bedenim, zor bir sürecten geciyoruz su günlerde. Çollerde susuzluktan kavrulmus insanlar kadar bitkin haldeyim.
Oysa yaz ne güzel.Dinlenme mevsimi.
Kapattim gözlerimi..Ayın etkisiyle kalbimin ritmik sesi aldi götürdü beni romantik bir yaz gecesine.Dalgalarin sesi,kıyılarla kavga edisi geldi gözlerimin önüne.Seviyorum ben doğayı,seviyorum yasamayı.
Burada..ATAM'in baskenti Ankara'da bile guzel yaz....
Her aksamüstü günesin batısını izliyorum bazen icim buruk bazen neseli.
Her sabah uyandiğimda keyifle aciyorum penceremi sukrediyorum Yaradanima.
Hep diyorum gececek bu zor gunler..Beden yorgunlugu gelip gecici nasil olsa, onemli olan zihinsel yorgunluk olmasın yeter ki...kaygı,stres,endise olmasın icinde,duygular donusmesin kavgaya yuregimizde.

Gulay ablama gelince..hala eski zihniyette.Degismeli bana gore bir an once.Hayata farkli bakmali,hak eden kisilere deger vermeli,,hayat daha canli,daha anlamli,daha guzel olmali gozunde,dengesini biran once kazanmali,yurumeli,kosmali yeniden saglıkla mutlu yarınlara.
Tatli hayallerdir insani tutan ayakta.
SEVGİdir zihni,bedeni,ruhu dinlendiren, guc veren , destek veren canimiza.
UMUDUMUZ asla kaybolmasın, askin tatli buyusu heyecanlar hep kalsin yuregimizde..
Enerji dolu, saglıklı yasama her zaman diyebilelim MERHABA...!!!

Güzin AVCI
15.Temmuz.2011
ANKARA

13 Temmuz 2011 Çarşamba

keşke dönebilsem bir yıl önce bugüne

Tatlı bir heyecanla inmiştik bugün bu saatlerde
Kuşadası Nazilli sitesine
Evimiz muhteşemdi, sıfırdı denize
Güneşin batışı, dalgaların sesi
İnanılmaz güzeldi kumu sahili
Ay ışığı yakamoz mest ediyordu beni
Etkilenmiştim harika manzaradan
Yazmıştım keyifle AŞK şiirleri
Gençler,aşıklar,canlı müzik
her yaştan insanlar herşey güzeldi
Daha dün gibi
Gözlerimin önünde, aklımda hepsi
Anlatılmaz özlemim bir bilseniz içimi
Komşularımız mükemmeldi,çok sevmişlerdi bizi
Karşılıklıydı sevgimiz anıyoruz hasretle şimdi
Mümkün olsaydı keşke
Ablam olmasaydı böyle
Yine olurduk 3 ay birlikte
Bu yıl kısmet değilmiş
İnşallah başka sefere.
Kucak dolusu sevgiler
İYİ TATİLLER hepinize...!!!

Güzin Avcı
13.Temmuz.2011
ANKARA

10 Temmuz 2011 Pazar

Gülay ablama..gülsün gözlerin

AŞK yaşanır mı acı çekmeden ?
Hasta iyileşir mi SABRETmeden ?
YAŞAM kolay değil
Artısıyla eksisiyle mücadele etmeden

Yüreğin okşanıyor arandıkça
Herkesler seviyor, tutuyor seni eller üstünde
Biliyorum
Duygusallık bürüdü tüm benliğini
Zaman zaman güzel sözler bile
Bıçak olup saplanabilir o hassas yüreğine

Önemli olan dünyadan kopmamak, hayata sımsıkı sarılmak değil mi ?
Depresyondan uzak MUTLU yaşamayı kim istemez ki ?
Yer gök dua üstüne
Sığın Yaradanıma, kaldır ellerini mavi gökkubbeye
Peş peşe et duanı, işte sana MUTLULUK kaynağı

Olma yorgun,olma durgun ağlamaklı
Bırak artık sızlanmayı
AŞK YAĞMURLARI çiselesin ılık ılık içine
Gözlerin gülsün, dudaklarında olsun tebessüm
Olmasın içinde ne keder ne de hüzün
Koş,yürü,şarkılar söyle,danset hayalinde çiçekli bahçelerde
Öyle hayaller kur ki muhteşem olsun, olsun düğün tadında
Yeniden hayat bulsun canın, gelsin duyguların yerine
Bundan sonra da AL AKLINI BAŞINA
Ağlayan olma ağlatan ol daima....!!!

Güzin AVCI
10.11.2011
ANKARA

Vurdumduymaz değilim

Vurdumduymaz değilim hayat
Yenik düşüyor sana omuzlarım
Yüküm ağır kaldıramıyorum bazen
Dayanmıyor yorgun bacaklarım

Hassas yüreğim pes etmek üzere
Hani dikti kuyruğum benim her zaman her yerde?
Ezik şimdi yüreğim
Yenik ablamın kaderine.

Geçecek bu zor günler geçecek
Kara bulutlar gidecek ak günler gelecek
Güneşler doğacak, nur yağacak,ayın şavkı vuracak gül yüzümüze
Çicekler açacak, şarkılar söylenecek yeniden gönül bahçemizde...!!!

Güzin AVCI

Gülümseyelim hayata

Ankara en sıcak günlerinden birini yaşadı bugün. Pırıl pırıl parlayan yakıcı güneş nihayet gösterdi gerçek yüzünü tüm ihtişamıyla.
Ben severim yazı..hele aylardan temmuzsa..hoşuma gider temmuzun güneşi sıcaklığı. Mutluluk verir bana.
Senede bir kezdir beklenir tatil büyük bir özlemle. Masmavi deniz, kum, batan güneş,ay ışığı yakamoz, keyifle yenen yemekler,söylenen şarkılar türküler,eğlenceler,romantik sahneler,dinlenen beyinler,bedenler,atılan stresler...Ayrı tat,ayrı lezzet..Hepsi de güzeldir birbirinden.
Sabahın erken saatlerinde tatlı bir heyecanla çıktık evden..yeğenim Gülin'i götürdüm Ümitköy'e KPSS için. Oradan yıldırım hızıyla Çukurambara ablama.Gülay ablamı Başkent Hastanesine götürmeye dikişlerini aldırmaya.
Bugün cumartesi.Hafta sonu.Çoğunluğun evinde keyif yaptığı, dinlendiği gün oysa.
Başkent Hastanesi..C Blok..1.ci kat. Beyin ve Sinir hastalıkları bölümü.
Tatilde olması gerekirken herkesler orda.Sanki hafta içi.Kabul günü gibi sıra sıra oturmuş her yaştan insanlar.
Kara kara düşünenler,bir an önce sırasının gelmesini sabırsızlıkla bekleyenler, kimi halsiz, kimi dalgın,kimi yorgun bedeni, kimi duygusal gözleri nemli, kimi mahsun düşmüş yere kirpikleri. Kimi umutlu,heyecanlı, kimisi ise korku içinde umutsuzluk sarmış benliğini.Yani vardı ruh halinin her çeşiti.
Düşündüm de salondaki hastaların ve hasta yakınlarının neler hissettiğini ? O sıralardan kısa bir süre önce bizler de geçtik üzüntüyle.
Zamanın acımasız izlerini silmek zordur aslında beyinden ama biz sildik bile çoktan.Çok şükür ablam kurtuldu darısı diğer hastaların başına.
NUR hocam ve ekibi her zaman ki gibi heyecanlı,telaşlı,bir o kadar da emin kendinden, yeni bir ameliyata hazırlanıyorlardı belli ki.
Mesleğinde doruklara çıkmış,isim yapmış uzman doktorlar hepsi de.
Hastalarına yaklaşımları çok farklı...Hastaların duygularını incitmeden, gözlerini korkutmadan, kırmadan, hayal kırıklığı yaşatmadan,nazikce kibarca, insanın içini ısıtan tatlı bir gülümseyişle, etkileyici inandırıcı bir üslupla, olumlu ya da olumsuz anlatıyorlar hastalıklarını hastalarına dobra dobra yumuşak bir ses tonuyla.Tıpkı bugün ablama sıcacık yaklaşımları gibi.Ona moral depoladıkları gibi.
Doğru doktoru bulmak çok önemli. Doktoruna güvenmek daha da önemli. Hasta ilgi bekler,sevgi şefkat bekler.Güçleniyor hasta sevgiyi görünce.
Tedavisi kolaylaşıyor,hayata gülümseyerek bakabiliyor yeniden.Kabulleniyor başına gelen talihsizliği. Bembeyaz bir sayfa açmak, yeniden hayata tutunmak için,kaliteli ve sağlıklı bir yaşama yeniden merhaba demek için emanet ediyor kendisini güvendiği doktoruna. İyileşememe korkusunu atıyor üzerinden ,daha iyi hissediyor kendisini,daha güçlü girebiliyor ameliyata, güvenle bakabiliyor yarınlara.
Tebrik ediyorum Başkent doktorlarını bu yaklaşımlarından dolayı.
Bozulan sağlığımızı altın tepsi içinde bizlere sunan, hayatımıza bambaşka güzellikler katan, yeniden sağlığımıza kavuşmamızı sağlayan , cumartesi pazar demeden,gecesini gündüzüne katan, büyük bir özveriyle çalışan tüm doktorlarımıza minnet ve şükran borcluyuz,CAN borçluyuz.Hepsi de sağolsun varolsun.
Bizler de birşeyler yapalım.
Daha güçlü daha dayanıklı olalım.
Kendimizi önemseyelim,gülümseyelim yaşama.
Bir de hayata güzel bakmasını bilelim.
İnanın hayatımız daha kolaylaşır, daha mutlu daha huzurlu yaşarız böylece.
Her nereye giderseniz gidin, MUTLULUK gölgeniz olsun,adım adım gelsin peşinizden oraya...!!!

Güzin Avcı
9.Temmuz.2011
ANKARA


Ankara en sıcak günlerinden birini yaşadı bugün. Pırıl pırıl parlayan yakıcı güneş nihayet gösterdi gerçek yüzünü tüm ihtişamıyla.
Ben severim yazı..hele aylardan temmuzsa..hoşuma gider temmuzun güneşi sıcaklığı. Mutluluk verir bana.
Senede bir kezdir beklenir tatil büyük bir özlemle. Masmavi deniz, kum, batan güneş,ay ışığı yakamoz, keyifle yenen yemekler,söylenen şarkılar türküler,eğlenceler,romantik sahneler,dinlenen beyinler,bedenler,atılan stresler...Ayrı tat,ayrı lezzet..Hepsi de güzeldir birbirinden.
Sabahın erken saatlerinde tatlı bir heyecanla çıktık evden..yeğenim Gülin'i götürdüm Ümitköy'e KPSS için. Oradan yıldırım hızıyla Çukurambara ablama.Gülay ablamın dikişlerini aldırmak için Başkent Hastanesine götürmeye.
Bugün cumartesi.Hafta sonu.Çoğunluğun evinde keyif yaptığı, dinlendiği gün oysa.
Başkent Hastanesi..C Blok..1.ci kat. Beyin ve Sinir hastalıkları bölümü.
Sanki hafta içi.Kabul günü gibi sıra sıra oturmuş her yaştan insanlar.
Kara kara düşünenler,bir an önce sırasının gelmesini sabırsızla bekleyenler, kimi halsiz, kimi dalgın,kimi yorgun bedeni, kimi duygusal gözleri nemli, kimi mahsun düşmüş yere kirpikleri. Kimi umutlu,heyecanlı, kimisi ise korku içinde umutsuzluk sarmış benliğini.
Düşündüm de salondaki hastaların ve hasta yakınlarının neler hissettiğini ? O sıralardan kısa bir süre önce bizler de geçtik üzüntüyle.
Zamanın acımasız izlerini silmek zordur aslında beyinden ama biz sildik bile çoktan.Çok şükür ablam kurtuldu darısı diğer hastaların başına.
NUR hocam ve ekibi her zaman ki gibi heyecanlı,telaşlı,bir o kadar da emin kendinden, yeni bir ameliyata hazırlanıyorlardı belli ki.
Mesleğinde doruklara çıkmış,isim yapmış uzman doktorlar hepsi de.
Hastalarına yaklaşımları çok farklı...Hastaların duygularını incitmeden, gözlerini korkutmadan, kırmadan, hayal kırıklığı yaşatmadan,nazikce kibarca, insanın içini ısıtan tatlı bir gülümseyişle, etkileyici inandırıcı bir üslupla, olumlu ya da olumsuz anlatıyorlar hastalıklarını hastalarına dobra dobra yumuşak bir ses tonuyla.Tıpkı bugün ablama sıcacık yaklaşımları gibi.Ona moral depoladıkları gibi.
Doğru doktoru bulmak çok önemli. Doktoruna güvenmek daha da önemli. Hasta ilgi bekler,sevgi şefkat bekler.Güçleniyor hasta sevgiyi görünce.
Tedavisi kolaylaşıyor,hayata gülümseyerek bakabiliyor yeniden.Kabulleniyor başına gelen talihsizliği. Bembeyaz bir sayfa açmak, yeniden hayata tutunmak için,kaliteli ve sağlıklı bir yaşama yeniden merhaba demek için emanet ediyor kendisini güvendiği doktoruna. İyileşememe korkusunu atıyor üzerinden ,daha iyi hissediyor kendisini,daha güçlü girebiliyor ameliyata, güvenle bakabiliyor yarınlara.
Tebrik ediyorum Başkent doktorlarını bu yaklaşımlarından dolayı.
Bozulan sağlığımızı altın tepsi içinde bizlere sunan, hayatımıza bambaşka güzellikler katan, yeniden sağlığımıza kavuşmamızı sağlayan , cumartesi pazar demeden,gecesini gündüzüne katan, büyük bir özveriyle çalışan tüm doktorlarımıza minnet ve şükran borcluyuz,CAN borçluyuz.Hepsi de sağolsun varolsun.
Bizler de birşeyler yapalım.
Daha güçlü daha dayanıklı olalım.
Ankara en sıcak günlerinden birini yaşadı bugün. Pırıl pırıl parlayan yakıcı güneş nihayet gösterdi gerçek yüzünü tüm ihtişamıyla.
Ben severim yazı..hele aylardan temmuzsa..hoşuma gider temmuzun güneşi sıcaklığı.

7 Temmuz 2011 Perşembe

Gönül HEKiMi olsam..kalemim de olsa AŞK kalemi

Aşkın yaşı yoktur vuramazsın kilit
Girer kapıdan izin almadan aniden
Ne engel tanır ne de başka birşey
Pozitif bir elektrik çeker seni
Esiri olursun, dönersin yıldırım çarpmışa
İçin bir hoş olur
AŞK sarhoşu olursun aniden
Bir ateş düşer içine
Kendinden geçersin tatlı bir sevgi seliyle
Dakikalarca konuşmak istersin sevdiğinle
Yazmak istersin hiç durmadan delicesine
Yakar ateşi
Arar gözlerin gözlerini
Çocuklaşırsın, kıpır kıpır eder yüreğin
Kalbin hükmeder beynine
Umurunda değildir boğulsanda AŞK denizinde
Erir için, özlersin derinden
Ruhunun gıdası olur hayali
Herşey daha güzel daha anlamlıdır
Gözlerinin içi bir başka güler
Kızarır yanakların,parlar gözlerin
Titrer bedenin özlemle
Görmesen birgün AŞK ACISI sarar içini
Çorak çöllere döner yüreğin
Onsuz ölürsün sanki
Nefes almak senin neyine ?
Adı AŞK işte
Yanmak da var bu ateşte
Söyleyin AŞK yaşanır mı acı cekmeden
Dilinin ucuna gelir söylemek istersin
Söyleyemezsin yüzüne sevdiğini
içinde yaşarsın herşeyi
HASRET ATEŞİ alev alev sarar benliğini

Gönül hekimi olsam
YARALI yüreklere şifa sunsam
AŞKIN gözyaşlarına esir olmadan
Çöl yalnızlığında kaybolmadan
Gönüllerin anlatamadığını
Hiç utanmadan, hiç çekinmeden
KALP KALEMİmle anlatsam...yazsam...yazsam....!!!

GÜZİN AVCI
7.Temmuz.2011
ANKARA

6 Temmuz 2011 Çarşamba

BAŞKENT Hastanesi gecesi...

Ayakta alkışlamak gerek boylesi hastaneyi

Karanlik cokunce huzunde cokuyor insana. Dramatik sahnelere sahit olabiliyorsun hastane odasinda..Her katta, her odada hastalar dunyadan kopmama cabasinda.Tek istekleri var o da iyilesmek.Eski sagliklarina yeniden kavusmak,hayata yeniden tutunmak.
O kadar degerli doktor var ki hastanede. İnsan gurur duyuyor her biriyle.
Bugun nobet sirasi ben de..Gozlemledim gece yarisi hastaneyi.
Disarda hayat durmus durumda..herkesler tatli uykuda..Oysa hastanede hic de oyle degil,cogunluk ayakta.Beyaz melekler kosturuyor bir saga bir sola.Sanki gunduz gibi.Hic uykusuz kalmamislar gibi. Hepsinin yuzunde tatli bir tebessum,calisiyorlar buyuk bir memnuniyetle.
Kimi hasta yakini kapida.Kimi uzgun,kimi mahsun,kimi aglamakli.Paylasmak isterdim aslinda,dertlerine ortak olabilseydim keske.
İyi hissetmedim kendimi, yaklasmadim bile.
Gecenin gec saatleri..pes pese telas icinde girip cikanlar..Ameliyat ekibi..Yine bir hastayi hayata dondurme seferberligi.
--"Kolay gelsin,Allah yardimciniz olsun,bol sans hepinize...dualarim sizinle guzel insanlar" dedim sessizce.
Ne kadar kutsal ve zor bir meslek Yarabbi..Eli opulecek insanlar tum doktorlarimiz .
Ulkemde kiymetleri bilinmiyor, hakettikleri verilmiyor ne yazik ki.
Biz egitimciler insan yetistirdik ama onlar can veriyorlar cikmak uzere olan cana.
Ablam derin uykuda ben nobetci asker elim tetikde bekliyorum sabirla.Huzur icinde uyuyor ablam derin derin, Nur hocam sayesinde huzurla.
Duygusal,melankolik bir ruh hali icindeyim.Yarali bir yavru kus gibi yalniz ve kimsesiz hissediyorum kendimi.
Dokunsalar aglayacagim hickira hickira.O denli dolu cocuksu masum yuregim.
Sabahin ilk isiklari ile birlikte basladi heyecanli tatli bir kosusturma .. piril piril temizlendi odalar koridorlar,degistirildi carsaflar.Dagitildi ozenle dort dortluk kahvaltilar.
Adi hastane...ama 5 yildizli otel sanki.
Ayakta alkislamak gerek boylesi guzel bir hastaneyi.
BASARILARINIZ daim olsun...!!!
Yolunuz acik olsun...!!!
Buyuk ATAM'in Başkenti gurur duyuyor sizlerle...!!!

Guzin AVCI
6.Temmuz.2011
ANKARA

5 Temmuz 2011 Salı

Prof.dr.Nur Altınörs..Başkent Hastanesi..Ankara

Ümitlerin tükendigi anda mucize yarattiniz

Degerli hocam,

Kalemim titriyor yazarken bu satirlari.
Cok buyuk ümitsizlikle, yikilmiş olarak girdigim hastane kapisindan, bugün ruhum beynim arinmiş tum karanliklardan, cikabiliyorum artik dişari keyifle sayenizde..
Hala gonlum huzunlu,hala yuregim buruk,atlatamasam da yasadigim travmayı..
Geçti diyorum kabus dolu gunler ...şimdi Başkent Hastanesinin penceresinden yureklice, basim dik, onurla, gururla bakabiliyorum gelip gecen insanlara, kapı onunde bekleyen hasta yakinlarina.
Her seferinde,her gelisimde ACI gercekler vuruldukca yuzume biliyorsunuz aglayarak ayrıldım hastaneden. Sokaklarda yankilandi hickiriklarim, yagmur oldu akti gozyaslarim. Yuregimin taa derinliklerinden kopup gelen, inanilmaz bir aciydi hissettigim.Gozlerimi kaldirip bakamiyordum gokyuzune..parlayan aya,yildizlara.Yasaklamistim guzel olan herbirşeyi kendime..Yagan bahar yagmurlarini,acan rengarenk cicekleri bile..Gonul bahcem tarumar olmus kusmustu hayata...kirilmisti bir kere bu guzel yaşama.
10 Mayistan beri elimiz yuregimizde yasadik endiseyle...bekledik kongre donusunuzu buyuk bir umitle.
O zor gunlerimde beni teselli eden tek sey vardi o da gelen haberlerdi.

--"Ankara BAŞKENT Hastanesinden Prof.dr NUR ALTINORS....Beyin ve sinir cerrahlarinin en iyisi...!!! "

Gercekten de buyuk arastirmalar sonucu tum yollar NUR hocamda kesismisti. Hic kuskumuz yoktu.Ablam emin ellerdeydi. inandik guvendik hepimizde.Nur hocam tereyagindan kil ceker gibi cekip cikaracakti o korolası tumoru.
Nur Altinors nadir bulunan,degerli kisilerden biriydi.
Anlatti herbirseyi.Nice canlara can vermis,umut mesalesi olmustu hastalara.Yureginin temizligi yuzune yansimisti adeta piril piril.Kurtardigi hayatlar,aldigi dualar yuzunden okunuyordu saf ve duru bir sekilde.Allaha olan inanci,insanligi,efendiligi mukemmeldi tek kelimeyle.Masallah..Allah nazardan esirgesin bu degerli hocamizi.

29.Haziran.2011 Carsamba
O sancili bekleyiste gecmedi saatler gulmedi yuzler. Endise,korku,umut hepsi ic ice...tum sevenler birlesti yurekten, Nur hocama,ekibine,ablama dualar ettik butun ictenligimizle. Kendimiz disarda yuregimiz onlarlaydi.
Ablam bicak altinda,biz bicak sirtinda bekledik sabirla...gozlerimiz ekranda..buz gibiydi usuyen ellerimiz, titreyen bedenlerimiz..
Hava griydi..bulutlarin ardindan arada sirada goz kirpan gunes bile yitirmisti anlamini..Surusunu kurda kaptiran cobanin, depremde herseyini yitiren bir insanin caresizlgi vardi bu bekleyiste.Tanklar geciyordu beynimden buyuk bir gurultuyle ugul ugul...Zaman gectikce kalbimiz daraliyor nefes almakta zorlaniyorduk tunelde kalmiscasina.

Allahima bin sukurler olsun mujdeli haber geldi sonunda.Ablam cikmisti ameliyattan sag salim basariyla.
4.5 cm tumorun hepsini cikarmis hocam hem de hic bir sinire dokunmadan mucize bir sekilde.
Kuruyan umut agacimiz yeniden yesermisti buyuk bir mutlulukla.Solan ruhumuz yeniden can buldu Nur hocamin nesteriyle.Buyuk caba harcanarak,emek verilerek, ozveriyle gerceklesmisti ameliyat.

Bayram sevinci yasatti Nur hocam ve ekibi.
Var mi dunyada yasamak ve nefes almak gibisi ?
Elleriniz dert gormesin Nur hocam.
Ameliyatta emegi gecen tum ekibinize, sag kolunuz dr . Serhat beye ve dr. Fikret Sahinturk'e, binlerce kez TESEKKURLER.
iyi ki varsiniz...!!!
iyi ki memleketimin muhtesem doktorlarisiniz...!!!
Gurur duyuyorum sizlerle...!!!

Saygilar,sevgilerimle

Güzin AVCI
5.Temmuz.2011
ANKARA

23 Haziran 2011 Perşembe

Atma zehiri içine

Sevgili arkadasim Necla..." atma zehiri içine, bağır,çağır,yaz ya da duygularını içinden geldiğince,yoksa hastalanırsın

19 Haziran 2011 Pazar

Yaşarken bilin BABAnızın kiymetini

Yüreğimin sesini dinleyerek yazıyorum bu anlamlı ve özel günü.
Daha dün gibi taze içimdeki büyük acı..Canım babamı anıyorum hic ölmemiscesine, üzgün de olsa çarpıyor çocuksu yüreğim burukca sanki yasıyor gibi....içim titriyor adını her anısımda yaprak misali..O benim babamdı..O bambaskaydı..O bir taneydi..O herseyden önce baba gibi babaydı.Varlığımız,canımız,yasama sevincimizdi.
Yok simdi aramızda.Yok yanımızda.Bazen yalnız, bazen çaresiz,Onsuz geçti nice seneler gözyasları içinde...Ama hiç unutulmadı,her nefes alıs verisimizde hep yaşadı ruhumuzla birlikte. Gür sesi hep çınladı kulağımda terketmeksizin..Sevgisi hic eksilmedi,her geçen gün katmer katmer biraz daha büyüdü " ben ölmedim evlatlarım" dercesine...Acıyla,hasretle,özlemle karısık sevgiyle anıyor yüreklerimiz şimdi.

Genç ve güzel bir kız ağlıyordu sitenin durağında.Geçip gidemezdim görmemiscesine.Endiseyle yaklastım yanına "ne oldu?"dedim panik içinde..Kaldırdı güzel gözlerini." ailemin istemediği bir evlilik yaptım,babam affetmiyor beni" dedi.." sükret ki baban hayatta..gururunu koy cebine, al bir deste çiçeği eline,git hemen özür dile,o bir baba,merak etme affeder seni bu güzel günde"...dedim.Kan geldi birden soluk yüzüne.Otobüsü geldi o sırada.. minnetle döndü baktı bana,göz kırptım tebessümle .
Pisman olmak da bir erdemdir bence.

BABA gibi BABA vardır.. " En baba" deriz ya..Kan bağı olsun olmasın mangal gibi yüreği olan ,babalık duygusunu,şefkatini yüreğinin en derinliklerinde taşıyan, müşfik,insancıl,merhametli babalar...Babalık yaparlar,yakısır da onlara.
Saygım ve sevgim sonsuzdur bu tür altın kapli kişilere karşı.Ellerinden öpüyorum tesekkürü bir borç bilerek.

Evin reisidir,evin direğidir BABA...Gölgesi yeter insana..Farklıdır her baba birbirinden.Gökkusağına benzerler çesit cesit.Dünyaya gelme sansımız nasıl elimizde değilse, babamızı seçme şansımız da yoktur ne yazık ki..Bazen şükredersin, bazen de küfredersin tükürürsün şansız şansına.
İyi baba vardır.Işıltılı vitrin gibidir kamaştırır gözlerini. Geleceğin emin ellerdedir, hayata hazırlar seni.Rahat bir yaşam sunar altın tepsi içinde..Babalık görevini yerine getirmek için çabalar durur,boğusur korkusuzca her engelle.Bir lokma ekmek için,eğitim için,rahat bir yasam sunmak için mücadele verir herseye herkeslere karsı...Ne tepesine geçen güneşe aldırır,ne yağan sağnak yağmura,ne çamur deryasına,ne gurbete,ne de hayatın zorluklarına...vazgeçmez çalısmaktan..kacmaz sorumluluktan.
Kıyamaz evladına..kıyamaz çocuğunun saçının bir tek teline....Sevgi rüzgarları eser baba ocağında.Huzur vardır,mutluluk vardır,güven vardır kanatlarının altında.ister varlıklı ol,ister yoksul..keyifle yenir onun gölgesinde yemekler...Dört mevsimler bir baska yasanır aynı çatı altında..Dereler bir baska akar, günes bir ayrı güzel doğar ufuktan,çicekler gönül bahçesinde daha güzel kokar baba sevgisiyle...Çocukluk hayalimizin başkahramanıdır babalar...en güclü bizim babamızdır gözümüzde...
Erkek çocukları onu örnek alır kendine,onun gibi olmak,onun gibi giyinmek,onun pesinden gitmek ister.
Kız çocukları hep babası gibi birini arar yaşamı boyunca,onun özelliklerini taşıyan biriyle evlenmek ister.

Kabus gibi babalar da vardır..Alkol,içki,kumar islemistir ruhlarına..Korkutur,ürpertir tazecik körpecik yürekleri.O zıkkım sisede durduğu gibi durmaz ..değisir insan içince..bağırır avaz avaz..saygı bilmez,çatlar ar damarı,utanma bilmez..dehşet saçar,şiddet uygular,acı çektirir sevenlerine..ayak sesleri bile titretir içlerini..Sinirlenince görmez gözleri..bir bahaneyle tas üstünde taş bırakmazlar ..Bir yudum sevgi,bir avuç huzur karısır bulutlara..Umutlar yok olur..yasama sevinci kaybolur..Beyazlar dönüsür karaya..Muson yağmurları gibi iner gözyasları..bıktırır, çekilmez kılar hayatı..örülür istemeden nefret ağları.

Bazen uzak bazen de yakındır babalar çocuklarına karşı nedense. Taşımaz kimi kucağında, okşamaz bir kez başını..kimisi de feda eder uğruna hayatını..Kaderden kaçılmaz,her babanın kaderi ayrı yazılmıtır.. kimi güldürür,kimi de süründürür elinde olmadan.
Kimisi gündüz çalışır,yorgunluktan gece bayılır...kimisi de kolay para kazanır gündüz uyur, gece alemlere karışır :)))

ister iyi,ister kötü ..hangi özelliği tasırsa tasısın,
O bizim BABAMIZ...
Laf söyletmeyiz..söyleyenin de okuruz canına.
Elinde sigarası, basında sapkası, oturusu ,kalkısı ,davranısı, hayata bakıs açısı...Aynamızdır babamız bizim.
Biz evlatların vazgeçilmezi, en değerlisi..hayran olduğumuz,dilimizden düsürmediğimiz sevgili babamız...
Duvarda asılı resmi yetmez bize..nereye gidersek götürürüz yüregimizde..
"Kel ölür sırma saçlı olur,kör ölür badem gözlü olur" misali olmasın, gönülden bağlı olduğumuz babalarımızın kıymetini yasarken bilin,hayırlı evlat olup onları sevindirin bugün...!!!

Nice babalar günü dileğiyle hastanelerde,hapishanelerde,askerde olan,gurbette yaşayan, dünyadaki tüm babaların babalar gününü kutluyor,ölenlere rahmet diliyorum.
Sevgiler

GüZiN AVCI
19.6.2011
ANKARA



.

15 Haziran 2011 Çarşamba

Yağmurlar bile mutlu etmiyor beni

Günlerdir,haftalardır hemen hemen hergün yağmur yağıyor bardaktan boşanırcasına.Ardından güneş açıyor gülümseyerek tüm güzelliğiyle.Doğa inanılmaz mutlu, sevinçli,keyfine diyecek yok.Yemyeşil heryer.Güller muhteşem.Nedense bülbüller yok piyasada.Şakımıyorlar cıvıl cıvıl.Dansetmiyorlar ağaçların dallarında,ötmüyorlar gönüllere su serpercesine.
Küsmüş mü güle ? küsmüş mü hayata ? bilemem.
Benim yüreğimde durgun sular gibi durgun.Dargın mı? kırgın mı ? kızgın mı hayata ?
Bıçak açmıyor ağzımı..konuşmak istemiyorum..
Gönül gülmeyinde yüz güler mi? içimden gelmiyor gülemiyorum işte.
Bu güzelim yağmurlarda yazmıyorsam yazamıyorsam anlayın ruh halimi.
Oysa..ben aşığım düşen her yağmur damlasına...
Ben aşığım yağmurun ardından çıkan güneşe, gökkuşağına...
Mutlu etmiyor hiçbirşey şu günlerde beni
Geçecek diyorum bekliyorum sabırla...!!!

GÜZİN AVCI
16.6.2011
ANKARA

22 Mayıs 2011 Pazar

Mutluluklar Ülkem teyzem

Buün döndük Ankara'ya.
Özlemişim evimi
Özlemişim herşeyi
5 gündür bir tatlı koşuşturma içindeydik.Önce Ereğli'ye gittik salı günü.Gecenin geç saati indik doğduğumuz güzel şehrimize.
Ailem,sevdiğim akrabalarım hepsi toplanmıştı biraraya.Heyecanla bekliyorlardı bizi.
Antalya,istanbul,Ankara her şehirden insan vardı.
Bizleri görünce sevgi rüzgarları esti derinden.Sarmaş dolaş olduk hepimiz.Ertesi günü muhteşem bir yemekli kına gecesi oldu.Herşey güzel herşey dört dörtlüktü.
Ama ablamın rahatsızlığı nedeniyle buruktu gönüllerimiz.
Sabahı Eskişehir'e döndük Ülkem'le.
Ülkem'e kurban kesildi.
6 şiddetindeki depremi de yaşadık korku içinde.
21.Mayıs.2011 saat 17.00 de nikahı kıyıldı.Nikah şahiti olarak çok heyecanlandım.
Yavru kuş, beyaz güvercin "evet" diyerek ana kucağından,baba ocağından uçtu gönlünü kaptırdığı sevgili Özgür'üne.
Mutluluklar teyzem.
Bir yastıkta yaşlanın,sevginiz daim olsun.
Gül yüzünüz hep gülsün inşallah.
sevgiler

Güzin Avcı
22.Mayıs.2011
ANKAR

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Gökkuşağı

Pazartesi gününden beri koşturuyoruz ailecek.Eczacı olan ablamın rahatsız olması derinden etkiledi hepimizi.Dün Başkent hastanesinde ablamın MR çekimini beklerken öyle kötü hissettim ki kendimi.Yarab..Sağlık ne kadar güzel...!!!
insan kaybetmeyince anlamıyor ne yazık ki kıymetini.Birden..birden.. gözlerime bir ağırlık çöktü.Eniştem konuşuyor ama ben uyuşturucu çekenler misali yarı kapanmış gözlerimle zor dinliyorum kendisini.Sanki uzun bir otobüs yolculugunda gibi,sandala binmiş denize açılmış gibi,çok yemek yemiş rehaveti çökmüş gibi.Tutmasam kendimi uyuyacağım.Ki ben hayatta gündüzleri uyumuş biri değilim.Birşeyler olduğunu anladım.Hemen geçtim acil kısmına,tansiyonumu ölçtürdüm.
Şok...şok..düşük tansiyonlu ben olmuşum birden yüksek tansiyonlu.
Üzüntü ne kadar etkiliyor bedenimizi bunu birkez daha anladım.Akşam düştü tansiyonum eskisine döndü ama ben de çaptan düştüm.
Şimdi oturdum bakıyordum dışarı.Dağın ardından rengarenk bir GÖKKUŞAĞI tüm güzelliğiyle çıkmış sanki gülümser gibiydi dünyaya.İnanılmaz bir sevinç, mutluluk kapladı içimi.Sanki güneşin yedi rengi bedenimi sardı sımsıkı.Öyle güzel öyle muhteşemdi ki anlatamam.Birkaç günün stresini,yorgunluğunu,üzüntüsünü,kederini biran da olsa aldı götürdü üzerimden,yüreğimden.
Yaşam ne kadar güzel.
Yüce Rabbimin yarattığı herşey çok güzel.
Kıymetini bilelim, en çok da sağlığımızın kıymetini bilelim.
Veee...şükredelim tüm kalbimizle.
sevgiler

GÜZİN AVCI
14.Mayıs.2011
ANKARA

8 Mayıs 2011 Pazar

Bir yanım eksik SENSİZ annem

Özür diliyorum annem
Bugün çok ağladığım için
Kemiklerini sızlattığım için
Bir demet gül alıp ziyaretine gelemediğim için
Özür diliyorum senden...
Bir yanım eksik sensiz annem
Kan oldu aktı gözyaşlarım içime
Kalbim kırık,gönlüm yaslı
Yüreğim tarumar olmuş paramparça
Çocuksu yüreğim seni istiyor annem
Olsaydın şimdi yanıbaşımda
Dayasaydım göğsüne başımı
Diyebilseydim ANNEM yaşıyor
Annem hayatta...!!!

Güzin Avcı
8.Mayıs.2011
Ankara

7 Mayıs 2011 Cumartesi

Sanma ki unuttum seni annem

Anneler Gununuz kutlu olsun

Kalbim huzunlu,yuregim duygu yuklu "gunaydin" hepinize.
Piril piril, gunesli bir Ankara sabahindan,Canim anneme ve tum annelere kucak dolusu sevgilerimi,dunyanin en guzel çiçeklerini gönderiyorum özlemle.
Gozlerimi actim annemi düşündümm içim sizlayarak.
Yaşın kaç olursa olsun..
çocuksu yüregin hep ister annesini, hep özler annesini, çikmaz hiç aklindan, ağlarken anne diye ağlar, "benim annem" derken gozleri parlar.
Bir baskadir ANA sevgisi.
Düşündüm uzun uzun içim burkularak ;
Bana hamile kaldigini ogrendigi gun duyguları neydi ?
Dunyaya geldigim o ilk gun neler hissetmişti ?
İlk gözlerinin içine ışıl ışl bakarak gülümseyişim de,
ilk emekleyişim de,
ilk yürüdüğüm de
ilk dişimi çikardigimda
ilk candan simsicak sarildigimda
ilk öpücüğümü yanağina kondurdugumda
ilk ANNE dedigimde
ilkokula başladigim o ilk gun sımsıkı elimden tutarak okula götürdüğünde,
ilk yürekten " seni seviyorum" dediğimde,
Bembeyaz gelinligin icinde biricik kizinin büyüdüğünü "gelin" oldugunu gördüğünde,
Kimbilir neler hissetmiştin canim annem ?

Benim annem guzeldi
Kibardi,zarifdi,asildi
Annem gercekten ozeldi
Kimselere benzemezdi
Yoktur anne gibisi
Odenmez hic hakki emegi
Hayrandim ben anneme
Varligiyla anlamliydi hayatim
Anlatabilsem neler hissettiklerimi
Haykirabilsem duygularimi avazim ciktigi kadar
inan ki annem yoklugunu kabullenemedim hala
SENSiZ yasamimda
Bazen gulduysem de
Bazen agladiysam da
Hep SEN vardin her nefesimde
Hergun biraz daha yandim ayriligimiza
Tukenen hayatlarda
Unutuluyor hersey zamanla
Annem...canim annem
Bir tek SEN
Bir tek SENiN sevgin omur boyu
Bir tek SENiN SEVGİN seker tadinda...!!!

Guzin AVCI
8.Mayis.2011
ANKARA

Seviyorum ben...

Ben
ATAM'ın dediği gibi
Damarlarında asil kan taşıayan
ASiL insanları seviyorum...
Görgülü insanları seviyorum
Düzgün karakterli,
sağlam kişilikli insanları seviyorum...
Ben
ADAM gibi ADAM olanı
Ben
İNSAN olan İNSANCIL insanları seviyorum...
Ben
Mazlumun ahını almayan,kul hakkı çalmayan
insanları seviyorum....
Ben...ben...
Saygılı,efendi,kibar
Hayata güzel bakan
Yüreğinde SEVGİ taşıyan
güzel olan her insanı SEVİYORUM...!!!

GÜZİN AVCI
7.Mayıs.2011
ANKARA

6 Mayıs 2011 Cuma

simsiyah gece gibiydi rengi

Kaç gündür evdeyim.Henüz kurtulamadım nezleden.Sıkıldım siteye gittim.Merak ettim Meral hanımın evini,görmek istedim.
Nasıl bir soğuk anlatamam.Kış yeniden gelmiş sanki.İliklerime kadar dondum.
Pişman oldum evden çıktığıma.Dün iyiydim yeniden tekrarladı sil baştan.Şimdi çeke çeke burnumu oturuyorum yine.
Çıktım evimize doğru başladım yürümeye.Komşuların birinin evinin önünde bir köpek yatıyordu.Beni görünce kibarca kalktı yerinden.Simsiyahtı..gecenin zifiri karanlığı gibiydi.Şaşkınlıkla baktım." ne olur gelme..!!!" diyebildim yalvaran bir sesle...Güçlükle çıktı sesim...Kanım çekildi...Gözlerim karardı sanki...tuylerim diken diken kan basıncım 200 lerdeydi belki de.Beynim uyuştu korkudan.Hiç korkmamışcasına kaçmadım kaçamadım,yürüdük yanyana.Aramızda 20 cm bile yok.Ben bana zarar verecek diye korkarken o öylesine asildi ki anlatamam.Beni korumak amaçlı yürüdüğünü anladım geç de olsa.Eve gelinceye kadar eşlik etti bana."Hoçca kal..tesşekkürler" bile diyemedim attım kendimi eve.Ardından baktım pencereden.
Utandım kendimden.
Utandım düşüncelerimden.
Nice insanlardan daha asildin be karam.
Kuduz köpek misali salyasını akıtarak konuşan magandalar utansın diyorum insanlık adına...!!!

Güzin AVCI
6.Mayıs.2011
ANKARA