30 Eylül 2011 Cuma

Fısıltı halinde seslendim gençlere..

Sabahın saat 7.00 si...çıktık evden.
Sonhahar rüzgarları başlamış esmeye serin serin...Üşüdüm...titredi içim.
Trafik henüz yoğun değildi,tenhaydı yollar,uyukluyordu direksiyon başında erken yola koyulanlar.Tunus caddesine park ettik arabayı,henüz erkendi gelmemişti endoskopi saati.
Gelip geçen insanları ilgiyle gözlemledim içerden.Gençler dikkatimi çekti.
Bir ülkenin geleceği, umudu gençler.Sonbaharın gelişi hissediliyordu giyimlerinden.
Kimi emin kendinden yürüyordu dimdik heyecanla.Uyumlu giyimi, kendine özgüveni belli ediyordu vücut diliyle.Üniversite öğrencisiydi bunlar,ellerinde kitaplar.
Çalışan genç kesimdi diğerleri.Belli ki mutlu değildi işinden, ayakları bir adım ileri iki adım geri gidiyordu sanki.Derin ve huzurlu bir uykudan yeni bir güne uyanmamıştı belli ki.
Negatif enerji yüklüydü soluk,üzgün,isteksiz,gönülsüz yüzleri.Beklentilerini bulamayan,hayal kırıklığı yaşayan insanlar nasıl da belli oluyordu halinden.
Boşluğa adım atar gibiydiler çaresiz,gülmeyen gözler,firarda ruhlar.
İyi ya da kötü bir işi olup da işe gidenlerdi bu isteksiz,yorgun bedenler.
Hiç işi olmayanları düşündüm bir an.İçim sızladı derinden.
Drama bir tablo sardı benliğimi.
Hayalleri yıkılmış gençler inanılmaz üzüyor beni.
Fısıltı halinde seslendim gençlere usulca, sevgili eşime duyurmadan sesimi.
" Kalkın....uyanın uykudan...sarılın hayata
Kapılmayın umutsuzluğa, asla vazgeçmeyin hayallerinizden
Cesaretinizi kaybetmeyin savaşmaktan, izin vermeyin karamsarlığa
Kaybolmasın UMUT IŞIĞI gözlerinizden
Hayat bulsun hayalleriniz gençlik gücünüzle, hak ettiğiniz YARINlarda"...!

GÜZİN AVCI
30.Eylül.2011
ANKARA

Hiç yorum yok: