28 Ağustos 2011 Pazar

Babama...

Canım Babam,

Bugün ölüm yıldönümün...
Tam 31 yıl geçmiş aradan..Daha dün gibi taze acılarım...hala kapanmadı BABA yarası yüreğimde.
Ne kadar genç kaybetmişiz seni babam.Sen veda ederken bu yaşama, dünyaya "merhaba" diyen bebekler koca adam oldu, evli barklı çocuklu anne oldu, kücücük taze fidanlar yaşlı çınar oldu.
Çok şeyler oldu,çok şeyler değişti babam. Bırakıp gittiğin gibi değil hiçbirşey, mumla arıyoruz senin günlerini.
Gelemedim yanına..bırakamadım bir gül mezarına...Bağışla beni.
Yakınmak mı dersin, şikayet mi dersin babam bilemem. Gelebilseydim anlatacaktım sana yaşananları ağlayarak.
Paylaşmak istiyorum olup bitenleri az da olsa..Yazdıklarım seni üzecek biliyorum. Affına sığınarak kaleme alıyorum üzülerek istemeden.
Ramazanlar eski ramazan değil,yaşanmıyor eskisi gibi keyiflice. Özlüyorum iftarları,sahurları.
Bayramlar da yitirdi eski anlamını. Herkesler denizde.
Canım babam içimi acıtan olaylar o kadar çok ki günümüzde. Şaşıracaksın ama gerçek ne yazık ki, dudak uçuklatacak cinsten hepsi de.
En başta..
Hayran olduğun...gururumuz,onurumuz,şanlı Türk Ordusu yıpratıldı babam. ATAM bizleri Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim etmişti son nefesinde.Önemli paşalar,komutanlar içerde.Gerçek savaş da değil, savaş oyununda bile bu kadar paşa komutan esir düşmemiştir, görülmemiştir dünyada böylesi rezalet.
Değerli hocalarımız,gazeteciler,aydın kişiler,iş adamları hepsi içerde babam.
Yaz rehaveti çökmüştü insanların üstüne zaten, şimdi de uzun bayram tatili rehaveti çöktü gönüllere.Unutuldu içerde yatanlar, kaderine terkedilenler. Rahat ve mutlu yaşama hasret çoğu aileler.Bayram karşılayacak güç ,istek kalmadı bedenlerde.
30.Ağustos.Zafer bayramı.Duyduklarına inanamayacaksın ama babam gerçek KUTLANMIYOR artık.
Unutturulmaya çalışılıyor güzel olan çok şeyler gibi. Gururla izlerdik,senin gür sesinin eşliğinde bayram törenlerini büyük çoşkuyla. Bitti babam bitti her bayram gibi bu bayram da bitti.
Kalmadı heyecan, kalmadı sevinç çığlıkları,kalmadı onurlu tablolar.
Kalmadı VATAN sevgisi,millet sevgisi, bayrak sevgisi.
Ülkenin tepesindekiler,muhalefet..Sanki düşmanlar birbirlerine.Başka ülkenin insanları gibi.Neyi paylaşamıyorlar ki şu ölümlü dünyada bilmem ki ?..ne götürecekler ki öbür tarafa bir kefenden başka.TBMM gibi değerli bir çatı altında yiyorlar birbirlerini. Birleşelim,el ele, omuz omuza verelim,cennet ülkemizde küsmüş gönülleri, güldürelim gülmeyen yüzleri demiyorlar.
Şehit haberlerini duyunca bir kurşunda ben yiyorum babam.İçim acıyor,acıları yüreğimden hiç gitmiyor.Aileleri düşünmekten kendimi alamıyorum.Ateşten bombalar düşüyor her gün bir asker evine acımasızca.Sevinç gözyaşları bitti artık, herkes acıdan,yokluktan ağlıyor şimdi günümüzde.
Başbaşa...dostla..arkadaşla..bir fincan kahve,bir bardak çay içmek bile keyifli değil artık.
İşsizlik,yokluk,yolsuzluk,ekonomik kriz,görevden alınanlar,tutuklananlar,davalar,icralar,boşanmalar,borçlar,gönül yorgunluğu,stres,yaşam koşullarının zorluğu,dolup taşan cezaevleri, futbola sürülen kara leke... almış sohbette yerini.
Unuttuk gönlümüzce eğlenmeyi..eğlenceyi.
Gençler üniversite mezunu..hayal kırıklığı içinde..
Her yeni bir güne, iş umuduyla uyanıyor,ümitlerini kaybetmek üzereler, yaralı hepsinin de yüreği.
Yaşamak için çabalıyor insanlar.Herkes kolay para kazanamıyor çünkü bazılarının kazandığı gibi.
Birşey yapamamanın üzüntüsü içindeyim babam.
Ahh..elimde sihirli bir değnek olsa..ilk nemi yapardım babam ?
Şehit düşürmezdim hiçbir askerimizi..ağlatmazdım ağlayan o gözleri, o yürekleri.
Bankalardaki KREDİ KARTLARINI kaldırırdım hemen, zorla bir şekilde borçlandırılıyor halkımız..
Çalınan sağlıklarını,borç yüzünden yıkılan yuvalarını kurtarırdım biran önce.
Eskiden daha mutluydu insanlar,uzatırdı yorganına göre ayağını, ilk haftada bitirmezdi aylığını.
Senin zamanında güldüğümüz o gırgır şamatalara gülemiyoruz artık unuttuk gülmeyi de sanki.
Anlayacağın,içimiz rahat değil babam.
Oysa ben iyimserim,dünyaya güzel bakan biriyim,sevgi dolu yüreğim.
Düşündükçe yaşanan gerçekleri kayboluyor bazen benim de umutlarım.
Yüreğime soruyorum her yastığa başımı koyduğumda;
---" mutlu muyum böyle bir ortamda yaşamaktan?" diye zaman zaman.
Bazen de şaşırıyorum duyarsız,ahlaksız,dolandırıcı,nankör,vefasız insanları görünce.
Babam...canım babam...aslan yürekli babam.
Yaşasaydın eğer inan ölürdün bir kez daha kederinden...!!!
Özür diliyorum üzdüysem seni..
Affet küçük sarı kızını...bir daha üzmem....söz veriyorum şimdiden.
Nur içinde yat, yattığın yer cennet olsun.
Seviyorum seni canım babam.

GÜZİN AVCI
28.Ağustos.2011
ANKARA











Hiç yorum yok: