2 Nisan 2016 Cumartesi

PRAG..- Çek Cumhuriyeti......

Güzel Buda'yı...Peşte'yi..Tuna nehrini..köprüleri..
Bıraktık ardımızda..
Yeni bir ülke şehir görme heyecanıyla çıktık yola...
Çevreyi geze geze ulaştık PRAG'a....
Yollar da inanılmaz güzellikteki  bira yapılacak üzüm bağlarını gördük.
Franz Kafka müzesinin önünde çekildi resimler şen kahkaha.
Geçtik meşhur köprüsüne.Yürüdük güzel köprüde.
Her tarihi heykelin bir öyküsü vardı dinledik rehberimizi ilgiyle.
Sürdük elimizi bir anıta, bir daha gelirmiş elini sürenler  Prag'a.
600 yıllık saat kulesinin önünde heyecanla bekledik her saat başı çalan gongu..
Saat 5'te çaldı gong, yukarda açıldı pencere..seyrettiik her biri anlam yüklü hareketleri.
Evliliği temsil eden kuleler ilginçti biri kadını diğeri erkeği temsil ediyordu.
Gece Prag'da yaşayan Asuman ve Volkan abinin yakını Ergin'le beraber TV kulesine çıktık..Muhteşemdi PRAG.. Görülmeye değerdi gecesi.
Bir Yunan restoranta girdik yemek yedik keyifle  döndük otelimize.
Prag..Birası ile meşhur burası.
Ünlü bir içkileri var Absınt adında.Ünlü ressam Van Gogh bundan içmiş, halisinasyonlar görmüş,kulağının birini kesmiş..
Bu içkinin nasıl yapıldığını bir Türk genci restoranında görsel olarak hazırladı ikram etti konuklara..Bakanlar bayıldı tadına.
Yukarda da ünlü taşları GRANAT taşından yapılan takı  mağazası vardı,aldı herkes bütçesine göre.
Prag'da muhteşem tek kelimeyle..
Cumhuriyet meydanı, gotik sanatı ile süslü duvarları vardı.
Cumhurbaşkanlığı sarayı çok güzeldi. İlk balkon konuşması burada yapılmış.
Biz de yasaktır halka..kimse giremez çıkamaz nedense..
Burda HALK koşuyor sarayın bahçesinde, sporunu  yapıyor gönlünce..Medeniyet bu bence..
Akşamı Ortaçağ gecesine gittik..Mahsen gibi taş duvarlarla çevrili bir otantik bir ortamdı.
Yemek eşliğinde, ÇEK dansöz kızlar oynadı loş mum ışığında kıvrak danslarıyla.
Ateş dansı ve yılan dansı ilgi çekiciydi..Su içer gibi şarap içildi..
Korsanlara..dansöz kızlara..eşlik etti bizim Karadeniz tulumu,darbuka ve fülütlü ÇEK müziği..
Ertesi günü Çek Cumhuriyeti'nin en güzel şehri KARLOVY  VARY'e gittik.
Merhaba KARLOVY VARY...
Ormanların içinde inanılmaz güzellikte güzel bir şehirdi burası..
Suları şifalıymış .En ünlü sanatçılar konser vermiş burda.
ATAM'ız nefrit hastalığına yakalandığında bu şehre gelmiş, 42 gün tedavi görmüş burda, memleket meselesi  yüzünden tedavisini yarım bırakıp ülkemize dönmek zorunda kalmış.
Orta Avrupa'nın en güzel şehri demiş buraya.
Canım ATAM  herşey VATAN için deyip hayatını hiçe saymış.
Kaldığı yeri gördük ve duvarında asılı iki tabela ile büyük GURUR duyduk..
Dünyanın hiçbir yerinde 2 tabelası olan bir lider yokmuş..Tek ATAMıza mahsus bu.
1.ci tabelada..TC..kurucusu KEMAL ATATÜRK yazıyordu..
2.ci tabelada..ASRIN ADAMI KEMAL ATATÜRK yazıyordu..
Onur ve gururla gezdik bu zenginlerin akın ettiği şehri..
Döndük Prag'a..
Güzeldi herşeyiyle..
Beni en çok etkileyen ne mi oldu ?
Çekler de 3 yaşında çocukların kreşe gitme zorunluluğunun olması..
Eğitim oranının yüzde 100 olması..
Sanata müziğe spora değer vermesi..
İşsizlik yok..Teknoloji süper..Arabasını kendi üretiyor..
Üzüldüm ülkem adına..
Daha ne olsun...kıskandım yeminle..
Döndük otelimize..Yarın Almanya'ya..gidiyoruz Dresden'e..

Güzin Avcı
20-21-Mart-2016
PRAG-Çek Cumhuriyeti





Hiç yorum yok: