15 Aralık 2018 Cumartesi

Abant gölü..Bolu..

Sıra geldi meşhur Abant Gölü'ne.
Büyük bir göl. Çamların içinde huzurdan sarhoş olmuş şekilde gülümsüyordu sanki gelenlere.
Araba ile gezdik gölün çevresini oturduk sonra güzel bir cafeye göl kenarında.
Çok soğuktu soğuğa aldıran yoktu, özellikle sigara içenler açık havadaydı.
Çayın sıçaklığıyla, aşkla kolkola, ormanın yeşili gölün mavisi, gerek yoktu 70'lik rakıya.
Herkes kafadan sarhoştu bence.
Yolda süslü süslü faytonlar müşteri bekliyordu,bir Arap aile binmiş ,hatunlar keyifle hava atıyordu çevreye. Nostaljik biraz da gizemli geldi bana Abant.
En çok araba plakası İstanbul ve Ankara'dandı.
Yakın olunca gaza basıp inmişler Abant'a, gelmişler stres atmaya.
Hele gölün o  üstündeki yüzlerce Nilüferler inanılmaz güzeldi, bayıldım suyun üstünde duruşuna.
Yürüyüş yapanlar, resim çekenler, sırf ahşaptan yapılmış mekanlar..
Veeee..doğaya aşık olanlar buraya mutlaka gelmeli, görmeli bu güzelliği ...
Ahşap mekanda mutlaka bir ET yemeli..
Güzel bir mekanda biz de ayıla bayıla yedik sunulanları.
Üstüne de güzel bir  pasta kestik, kutladık birer dilim pastayla doğum günümü.
Geçen yıl Kuveyt'te kutlamıştık elçilikte, bu yıl nasip oldu memleketimde.
Hoşça kal Abant güzelsin vesselam..!

Hiç yorum yok: