30 Temmuz 2013 Salı

olmasa satırlar hayatımda

yıkık, dökük, tuhafım
sürgün beynim
yorgun gönlüm
gelgitler içindeyim...
kurşun ağırlığı var ellerimde
uzanamıyorum, basamıyorum tuşlara
kalbim dargın, kırılmış sanki her bir harfe
sıkışmış sözcükler koynuma
gürültülü ruhumla yanyana...
aldırış etmeden dünyaya
saçma sapan da olsa darmadağın
rasgele savrulsa da kelimeler anlamsız
yazmak istiyorum gönlümce
içimden geçenleri..
suç mu işlemiş yüreğim
bırakın biletimi kendim keseyim
iki satır içten samimi yazmazsam eğer
dökmezsem içimdekileri bir şekilde
kaybolurum boşluklarda
çekilir mi  hiç ?
geçer mi vakit ?
can sıkıcı olmaz mı  Doha ?
küser gönlüm
yazlara, kışlara, baharlara
kaçar neşem, kaçar huzurum, kaçar hevesim yaşamdan
yitirir anlamını güzel olan herşeyle birlikte tüm renkler
nasıl yazmam?
nasıl paylaşmam gördüğüm güzellikleri ?
duymasam kuşların cıvıl cıvıl sesini
görmesem çiçeklerin rengini
denizin mavisini, dalgaların şarkı söyleyişini
sahili, heyecanla o deniz kabuklarını toplayışımı
rüzgarın fısıltısını, güneşi, ayı, mehtabı...
güler yüzüm
unuturum gurbeti
enerji dolar  gönlüm
yüreğim heyecanlanır
zihnen kalben ruhen
arınırım tüm karmaşık duygulardan
umutla dolarım bakarken yarınlara
mutluluk sarar benliğimi
yaramaz cocuk çoşkusuyla
dökerken herbirini satırlara
inanılmaz keyif alırım
olmasa satırlar
ne anlamı kalır ki yaşamın..!

ama..
yazmak senin neyine ?
" SİL..!" denilince
soluk alamam
atmaz nabzım
donar kanım
dirseğini çarparsın ya duvara sertce
acır için
yanar canın iliklerine kadar
öyle üzülürüm işte...!

Güzin Avcı
30.temmuz.2013
Doha-qATAr

Hiç yorum yok: