26 Haziran 2013 Çarşamba

Bali..Kaplumbağa adası...

Şehri biraz tanıyalım istedik.
Taner bir turla anlaştı.
Sabah geldi özel bir araba.8.30 da aldı bizi,biri rehber diğeri şöför..klimalı güzel bir araba.
Trafik cok yogundu, yarım saat gittik uzun uzun sohbet eşliğinde..
İlkönce başka bir sahile geldik..indik arabadan..süper bir sahil..
Aman Allahım..! vızır vızır tekneler..balonla uçanlar..sörf yapanlar,inanılmaz kalabalık..
olay olurda toplanır ya ahali.. öyle bir kalabalık..igne atsanız düşmez yere.
teknemiz geldi..okyanusun ortasında tekneden paletlerle, gözlükle suya atlamak..okyanusun tam ortasına,, dalma işlemi anlayacağınız.:)
Teknede bir ben kaldım, atladı herkes keyifle,güvenli bir gönüllü bekçilik ettim eşyalara çaresizlikten.. Ben kim okyanusa atlamak kim?
Dalmayı ben de isterdim, kimbilir ne muhteşemdir okyanusun dibi..korkuyorum işte.
İngiliz genç güzeller güzeli kız atlamasıyla çıkması bir oldu nefes nefese..ya nasılmış ? :)))
Ordan kaplumbağa adasına geçtik..yine insan seli..nasıl da büyük kaplumbağa onlar öyle.
Çok üzüldüm bakıcı cocuk kaplumbağayu kollarından sürüye sürüye getiriyor kumun üstüne, turistler büyük bir ilgi ile resim çekiyor..o kadar ağır ki, o ağır gövdeyle kumlardan büyük güçlükle suya geri dönüyor, hooop yine çekip geliyor gülerek, işkence ediyor garibime.
Havuzlarda çeşit çeşit,büyüklü küçüklü,kimi bembeyaz kimi siyah kamlumbağalar..
Yine her çeşit hayvanlar hayvanat bahçesi gibi..
Kobra ile resim çektirenler :(((
gider miyim  o tarafa? hiç işim olmaz..! en güzeli tropikal içkiler..
sıcak kanlı insanlar hizmet veriyor..istedim bir kokonat, korkmaktansa içtim suyunu afiyetle.
Ardından meşhur tapınak..vee maymun adası..
Kızın gözlüğünü çalan maymun mükemmeldi..Zor ikna edip aldılar gözlüğü. Hele kadının çantasının sapını kapıp da parça parça eden maymun izlenmeye değerdi ,süperdi tek kelimeyle.
Ayin  vardı tapınakta..Güzel güzel yemekler getirmişler hatunlar şık kıyafetler içinde,
Tanrıları yesin diye sunuyorlardı büyük bir özenle.Nasıl ki bizde camiye girerken başörtü verilir başı açıklara,burda da şortluların bacağı gözükmesin diye örtü verdiler. Taner mavi, ben mor etek giydik saygı gereği :) Bali'nin o/o 90 nına yakını Hindu gerisi budist,hristiyan,müslümanmış.
Tekrar bindik arabaya..epeyce yol gittik..geldik muhteşem bir koya..manzarası süperdi tepeden.
Julia Robert film çekmiş burda...oofff..bu ne yaa..! nereye gitsen insan seli..
Kimi yüzüyor,kimi güneşleniyor,kimi kayalıklarda ağaç dallarındaki maymunu besliyor.
Taner atladı hemen suya..ben tedbirli..yüzsün gelsin bakalım beğenecek mi felsefesi..haydaa..hızla geliyor suda yürüyerek..hayrolaa. upuzun sopa gibi kıpırdamadan yatan büyük bir yılan görmüş meğersem..apartopar çıktı sudan.
iyi ki girmemişim :(
Turun içinde olan, masaj salonuna gitmeye geldi sıra.. atladık yine klimamı arabamıza..
Muhteşem spa..oooo..mükemmeldi tek kelimeyle plingli masaj.
Son durak akşam yemeği..Menega Cafe'de yine..
Beklediler bizi, yemekten sonra getirdiler otele.
Güzel ve yorucu bir gündü..
Cennet gibi yemyeşil bir ülke.
12 ay turist varmış, kış yok tam benlik :) en yüksek sezon ağustosmuş..
Sevdim burayı vesselam.

Güzin Avcı
24.Haziran.2013
BALİ-Endonezya


Hiç yorum yok: